Yoğun bakımda defalarca, solunumu durmak üzere olan hastaların başında bekledim. Solunum cihazına bağlamadan önce o birkaç dakika içinde, onların gözlerinde gördüğüm o yardım isteyen bakış, mesleğimin en duygusal anlarından biridir.
İnsan; geçmişte yaşadıklarını, başarılarını, pişmanlıklarını o an bir kenara bırakır ve sadece bir şey ister: Nefes alabilmek.

O kişiye yeniden nefes alma şansı verebildiğinizde —hele bir de günler sonra kendi nefesiyle hayata döndüğünü gördüğünüzde— yaşadığınız duygu tarif edilemez.
Göğsü daralan, boğulma hissi yaşayan birine yeniden o temiz havayı içine çekebilme fırsatını vermek... İşte bu, "bir nefesin sıhhat kadar değerli" olduğunu bize hatırlatan anlardan biridir.

Bugün, tüm bu deneyimlerin ışığında; yaşamınızın her anında nefesinize sahip çıkmanın neden bu kadar hayati olduğunu ve bunu nasıl başarabileceğimizden söz etmek istiyorum.

Herkes Nefes Alır, Ama Herkes Doğru Nefes Almaz

Nefes almak, doğduğumuz andan itibaren otomatikleşmiş bir refleks. Fakat modern yaşamın getirdiği stres, masa başı alışkanlıklar, kaygılar ve kötü postür nedeniyle doğru nefes alma becerimizi kaybediyoruz.
Sonuç: sığ, yüzeysel, düzensiz nefes... Ve fark etmeden biriken bir gerginlik, halsizlik ve ruhsal yorgunluk.

Doğru Nefesin 3 Temel Özelliği

• Burnunuzdan alınır, burnunuzdan verilir.
  Burun; havayı filtreler, nemlendirir ve ısıtır. Ağızdan nefes almak enfeksiyonlara davetiye çıkarır.
  
  
• Diyaframdan yani karından alınır.
  Karnınız şişmeli, göğsünüz değil. Torakal (göğüs) solunumu zihinsel ve bedensel gerginliği artırır.
   Pek çok hastamda, özellikle stresli olduklarında omuz ve boyun kaslarının devreye girdiğini gözlemliyorum. Bu yorgunluğu tetikler.
  
  
• Yavaş, ritmik ve sessizdir.
   Nefesinize odaklandığınızda, zihniniz de yavaşlar. Parasempatik (sakinleştirici) sistem devreye girer.

Küçük Bir Egzersiz: “4-2-6 Nefesi”

Benim de sık uyguladığım basit ama etkili bir teknik:

• 4 saniyede burundan derin nefes alın
• 2 saniye nefesi tutun
• 6 saniyede yavaşça verin
• 5 kez tekrarlayın

Birkaç dakika içinde kalp atışınızın yavaşladığını ve zihninizin dinginleştiğini fark edeceksiniz

Modern Hayat Nefesimizi Kısıtlıyor

Kambur oturmak, trafikte öfkelenmek, ekran başında nefes tutmak… Bunlar kötü nefes alışkanlıklarının temel nedenleri.

Ne yapabiliriz?

• Günde en az 10 dakika pencereyi açın, derin derin nefes alın.
• Gün içinde bir kez durun ve sadece nefesinizi izleyin.
• Duruşunuzu düzeltin; dik oturmak diyaframın daha etkin çalışmasını sağlar.
• Yürürken nefesinize ritim verin: 3 adımda alın, 3 adımda verin.

Sağlık için 3 Nefes Tavsiyesi

• Sabah kalkınca ilk iş olarak telefona değil nefese yönelin: 5 derin nefes alın.
• Yatmadan önce 2 dakikalık “nefes farkındalığı” uygulayın.
• Çocuğunuza diyaframdan nefes almayı öğretin. Bu, ona vereceğiniz en sade ama etkili yaşam becerilerinden biridir.
  

Son Söz

Özgürce, rahatça aldığınız her nefesin kıymetini bilin… Çünkü nefes almak sadece yaşamak değil; doğru nefes almak, iyi yaşamanın temelidir.
 Bir gün olur da göğsünüzü rahatça şişiremediğinizde anlayacaksınız: "Bir nefes, sıhhat gibidir."

Herkese bol oksijenli, bol huzurlu günler diliyorum.

Doç. Dr. Ö.Hakan Miniksar –Köşe Yazarı
hminiksar@gazeteankara.com.tr
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı
www.gazeteankara.com.tr
“Türkiye’nin kalbi Ankara’nın sesi”