Türkiye, ekonomik büyüme ve kalkınma yolunda ilerlemeye çalışırken, aynı zamanda kritik risklerle de karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle iklim değişikliği ve doğal afetler, bu yolculuğun önündeki en büyük tehditler arasındadır. Sürdürülebilir bir kalkınma modeli oluşturabilmek için Türkiye’nin, bu risklerle yüzleşmesi ve yapısal dönüşümler gerçekleştirmesi artık ertelenemez bir zorunluluk hâline gelmiştir.
Dünyamız, tarih boyunca defalarca büyük savaşların eşiğine gelmiş, zaman zaman bu felaketlere sürüklenmiştir. Bugün de benzer bir kırılma eşiğinde olduğumuz yönünde ciddi emareler bulunmaktadır. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ve Orta Doğu’daki istikrarsızlıklar, küresel güç dengelerini zorlayan gelişmelerdir.
Değerli Gazete Ankara okuyucuları, bugünkü yazımız 19 Haziran 2025 tarihli “Şehirleri Betonla Değil, Birlikte İnşa Edelim: Türkiye’nin Geleceği İçin Milli Bir Çağrı” başlıklı yazımızın bir devamı niteliğindedir.
Ortadoğu… Medeniyetlerin beşiği, peygamberlerin yolu, insanlığın kalbi… Ama ne gariptir ki, bu topraklarda gözyaşı ve kan hiç eksik olmadı. Bugün de değişen bir şey yok. Yeni ittifaklar, yeni liderler, yeni silahlar… Ama acılar hâlâ aynı şekilde devam ediyor.
Türkiye’nin şehirleşme, tapu-kadastro, rant düzeni sorunları, deprem gerçeğiyle birleşince toplumsal bir beka meselesi haline geliyor.
Değerli okuyucularımız; bu yazı, Kızıl Düve ritüelinin tarihsel ve dini bağlamını, Üçüncü Tapınak inancını ve bu gelişmelerin bölgesel etkilerini ele almayı amaçlamaktadır. Gelecekteki gelişmeler, bu konunun daha da derinleşmesine ve uluslararası ilişkilerde yeni dinamiklerin ortaya çıkmasına neden olabilecek potansiyele sahiptir!
İnsan garip bir varlık. Daha bebekken elimize oyuncak tutuşturuyorlar, büyüyünce diploma, sonra tapu senetleri, maaş bordroları… Hep sahip olmanın, biriktirmenin peşindeyiz. Oysa bu telaşın sonu hep aynı: Geldiğimiz gibi gidiyoruz. Ne tapular geliyor bizimle, ne paralar, ne de şöhret. Milyonların da olsa, cebinde beş kuruş da olsa, sonuçta beş metrekarelik bir kefene sarılıp toprağa karışıyoruz. "Bu dünyada ölümden başka her şey yalan."
Türkiye’de son yıllarda hayat pahalılığı halkın gündeminden düşmüyor. Pazara çıkan da markete giren de kira ödeyen de aynı cümleyle söze başlıyor: “Her şey çok pahalı!” Peki, bu tablo neden oluştu? Suç sadece dış güçlerde mi? Yoksa içeride yanlış ekonomi politikaları mı uygulandı? Gelin, meseleye birlikte bakalım ve çözüm yollarını konuşalım.
Geçtiğimiz günlerde (14 Haziran 2025, Gazete Ankara) kaleme aldığım "Doçentlik Kriterleri ve Akademik Adalet: Akademisyen Yayın Robotu Değildir" başlıklı yazıda, Türkiye’deki doçentlik sisteminin temel sorunlarını ve akademik adalet kaygılarını dile getirmiştik. O yazıda özellikle şunu vurgulamıştık: Bilim insanı nicelik yarışının kölesi değil; nitelikli bilgi üretiminin öznesidir.
Bugün o yazının devamı niteliğinde bir değerlendirme yapıyor ve bu kez Türkiye’deki sistemimizi, dünyadaki başarılı örneklerle karşılaştırarak masaya yatırıyoruz. ABD’den Finlandiya’ya, Almanya’dan Güney Kore’ye kadar birçok ülkede akademik yükseltme nasıl işliyor? Türkiye için bu tablodan hangi dersleri çıkarmalıyız?
Türkiye’de yükseköğretim sistemi, 1980’li yıllardan bu yana niceliksel büyüme odaklı bir gelişim çizgisi izlemiştir. Üniversite sayıları hızla artmış, öğrenci kontenjanları milyonlara ulaşmıştır. Ancak bu büyüme sürecinde, üniversitelerin bilim üretme ve eğitim verme gibi iki temel işlevi arasındaki denge ciddi biçimde bozulmuştur. Bugün bu dengesizliğin en belirgin şekilde ortaya çıktığı alanlardan biri, akademik yükseltilme kriterleridir. Özellikle bu yazımızın ana konusu olan, 2025 Mart dönemi için Mühendislik Temel Alanı’nda belirlenen doçentlik kriterleri, bu yapısal sorunu açıkça ortaya koymaktadır.
“Günün manşetleri ve en çok okunan haberlerinden ilk siz haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresinizi Gazete ANKARA e-bültenine kayıt edebilirsiniz!”
Nasuh Akar Mah. Türk Ocağı Cad. No:28/3, 06520 Çankaya/ ANKARA
+90 (312) 285 63 33
+90 (312) 285 63 33
www.gazeteankara.com.tr
bilgi@gazeteankara.com.tr
Haber Sisteminin Android/ iPhone/ iPad Uygulamaları mobil cihazlar üzerinden anlık olarak takip edilebilmesi amacıyla tasarlanmıştır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK kapsamında toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz.