YAZARLAR

  • 09 Ekim 2025, Perşembe

4+4+4’ün Ötesinde: Türkiye Yüzyılı’na Uygun Bir Eğitim Mimarisine Doğru

Türkiye, 2012 yılında yürürlüğe giren 4+4+4 kademeli zorunlu eğitim sistemiyle eğitim tarihinde önemli bir dönemeçten geçti. Bu model, eğitimi 12 yıllık zorunlu sürece bağlarken, bireylerin temel, orta ve lise kademelerinde farklı yönelimler geliştirmesine imkân tanıyordu. Ancak artık mesele sadece “süre” değil; eğitim sürecinin özü, yönü ve derinliği haline gelmiştir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Kabine’ye sunacağını açıkladığı rapor, Türkiye’nin eğitim felsefesinde yeni bir kırılma noktasına işaret ediyor. Artık sorulması gereken soru, “Ne kadar eğitim veriyoruz?” değil, “Bu eğitim bireyi ne kadar donanımlı hâle getiriyor?” olmalıdır.

  • 08 Ekim 2025, Çarşamba

2025-2026 Eğitim Yılında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli : Erdem, Değer ve Eylem Ekseninde Yeni Ufuklar

  Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025/63 sayılı genelge, yalnızca idari bir düzenleme metni değil; Türkiye’nin eğitim felsefesinde köklü bir paradigma değişiminin belgesi niteliğindedir. TYMM (Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ) adını taşıyan bu yaklaşım, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında eğitimi salt bilgi aktarımından çıkararak; değer, erdem ve eylem ekseninde yeniden tanımlamaktadır. 2025–2026 eğitim öğretim yılı, bu modelin ilk kez sistemli biçimde hayata geçirileceği bir döneme işaret etmektedir.  Bu yeni Türkiye Yüzyıl’ında eğitimin yeni paradigması olarak okunabilir. Bu yazımızda; genelgeyle değinilmek istenilen hususları kısa başlıklar altında inceleyeceğiz.

  • 07 Ekim 2025, Salı

TEKNOFEST: Teknolojinin Bayramı Katılımcı Sayıları ve Yapıldığı Yerler

Bilim ve teknoloji tarihimizin en parlak sayfalarından biri olan TEKNOFEST, 2025 yılında 13. kez düzenlendi. İlk kez 2018’de İstanbul’da başlayan bu festival; her geçen yıl hem coğrafi yayılımını hem de katılımcı yoğunluğunu artırarak “milli teknoloji vizyonu”nun sahne alacağı büyük bir platforma dönüşmüştür.

  • 06 Ekim 2025, Pazartesi

TEKNOFEST: Geleceğin Teknolojisine Bugünden Yolculuk

  Son yıllarda Türkiye’nin bilim, teknoloji ve inovasyon alanındaki atılımlarının en dikkat çekici örneklerinden biri hiç kuşkusuz TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivalidir. Sadece bir etkinlik olmanın ötesinde, TEKNOFEST bir milli teknoloji vizyonunun toplumsal hareketi haline gelmiştir. Her yıl milyonlarca gencin hayallerini, fikirlerini ve üretkenliğini aynı çatı altında buluşturan bu büyük festival, ülkemizin geleceğine yön veren bir okul, bir laboratuvar ve bir ilham kaynağıdır.  

  • 05 Ekim 2025, Pazar

İsrail Politikalarına Karşı Ortak Vicdanın Gücü: Zulmü Durdurmanın Yolları

İsrail’in Filistin halkına yönelttiği sistematik şiddet, yalnızca Ortadoğu’nun kanayan bir yarası değil; aynı zamanda insanlığın vicdanını sınayan evrensel bir imtihandır. Gazze’de her gün dökülen kan, mazlumun feryadını olduğu kadar, sessiz kalan dünyanın ahlaki iflasını da gözler önüne sermektedir. Bugün yaşanan trajedi, yalnızca bir coğrafyanın acısı değil; insanlığın değerler sisteminin, adalet anlayışının ve kurumsal ahlakının testidir. Bu zulmü durdurmak, devletlerin, uluslararası kurumların ve bireylerin ortak iradesiyle mümkündür. Zira sessizlik, zalimi cesaretlendiren en tehlikeli silahtır.  

  • 04 Ekim 2025, Cumartesi

Dijital Uyuşturucular, Sessiz Bağımlılık ve Gençliğimizin Geleceği

Dijital çağın insanlığa sunduğu fırsatlar inkâr edilemez. Bilgiye erişim hızlandı, iletişim kolaylaştı ve dünya daha önce hiç olmadığı kadar birbirine yaklaştı. Ancak her teknolojik nimet, beraberinde yeni imtihanlar da getiriyor. Bugün henüz geniş kitleler tarafından farkına varılmayan, fakat sessizce gençliğimizi kuşatan yeni bir tehdit ile karşı karşıyayız: dijital uyuşturucular (Binaural Beats).

  • 03 Ekim 2025, Cuma

Yüksek Öğrenimde Farklı Yönetmelikler, Karışık Uygulamalar ve Çözülmesi Gereken Kriz-II (Üniversitelerimiz İçin Standart Ders Geçme ve Harf Notu Modeli Önerisi)

Türkiye’nin yükseköğretim sisteminde belki de en az tartışılan, fakat uygulamada öğrenci, öğretim üyesi ve idari personel açısından büyük sıkıntılar doğuran mesele “ ders geçme / harf not sistemleri”dir. Her üniversitenin, hatta bazen fakülte veya bölüm düzeyinde, farklı yönetmelikleri, harf karşılıklarını ve başarı kriterlerini benimsemesi, sistemin birliğini bozmakta; öğrencinin hakkını ve öğretim sürecinin şeffaflığını zedelemektedir.

  • 03 Ekim 2025, Cuma

Yüksek Öğrenimde Farklı Yönetmelikler, Karışık Uygulamalar ve Çözülmesi Gereken Kriz- I (Devam Edecek)

Türkiye’nin yükseköğretim sisteminde belki de en az tartışılan, fakat uygulamada öğrenci, öğretim üyesi ve idari personel açısından büyük sıkıntılar doğuran mesele “ders geçme / harf not sistemleri”dir. Her üniversitenin, hatta bazen fakülte veya bölüm düzeyinde, farklı yönetmelikleri, harf karşılıklarını ve başarı kriterlerini benimsemesi, sistemin birliğini bozmakta; öğrencinin hakkını ve öğretim sürecinin şeffaflığını zedelemektedir.

  • 02 Ekim 2025, Perşembe

Yükseköğretimde Türkiye-Polonya İş Birliği: Birlikte Geleceğe Açılan Kapı

22 Eylül 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleşen Türkiye-Polonya Yükseköğretim buluşmaları, yalnızca iki ülke arasındaki akademik ilişkilerin değil, aynı zamanda uluslararası eğitim diplomasisinin de ne kadar önemli bir boyut kazandığını göstermektedir. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın, Polonya Bilim ve Yükseköğretim Bakanı Dr. Marcin Kulasek’i YÖK’te ağırlaması ve hemen ardından Gazi Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye-Polonya Rektörler Forumu, iki ülke üniversiteleri için yeni bir sayfanın başlangıcıdır. 

  • 01 Ekim 2025, Çarşamba

Türkiye’de Bilgisayar Bilimi Mezunlarının İstihdamı Üzerine Akademik Bir Analiz

Bilgisayar bilimi ve mühendisliği, uzun yıllar boyunca yüksek istihdam potansiyeli, cazip maaşlar ve küresel mobilite imkânı ile gençlerin en çok tercih ettiği alanlardan biri olmuştur. Ancak günümüz dünyasında yaşanan hızlı teknolojik dönüşümler, bu alanın iş gücü piyasasındaki konumunu yeniden şekillendirmektedir. UC Berkeley’den Prof. Hany Farid’in belirttiği üzere, bilgisayar bilimi artık “garanti bir kariyer alanı” olmaktan çıkmış, belirsizliklerin hâkim olduğu bir sahaya dönüşmüştür. Bu makale, söz konusu dönüşümün Türkiye bağlamındaki yansımalarını akademik bir çerçevede ele almaktadır.