Pazar Buluşmaları
Bir şehri şehir yapan şey yalnızca yolları, binaları, meydanları değildir. Hafızası olmayan şehir, köksüz bir ağaca benzer. Mahalle mektebiyle, çınar altı sohbetiyle, pazar yeriyle şehir ruh kazanır, insan bağ kurar, hatıra bırakır.
Toplumun en derin ihtiyacı nedir diye sorsalar, şüphesiz cevabım şu olurdu: Merhametle yoğrulmuş bir adalet, adaletle temellenmiş bir kardeşlik...
Zamanın ruhu hızla değişirken, insanlar giderek yalnızlaşıyor, toplumlar içe kapanıyor, ülkeler sınırlarına değil duvarlarına sığınıyor. Oysa biz biliyoruz ki, gerçek güvenlik insanın insana selam verebildiği, yüzünü çevirmeden bakabildiği bir dünyadır. İşte bu yüzden, bugün kardeşliği konuşmak, geçmişi anmaktan çok daha fazlasıdır: Geleceği inşa etmektir.
Beton yapılar yükselirken kalpler daralıyor, yollar genişlerken insanlar birbirinden uzaklaşıyor. Şehir artık sadece bir yapı değil, insanın ruhunu ya barındıran ya da boğan bir aynaya dönüşüyor.
Pazar Buluşmaları: Şehir, İnsan ve Hayat Üzerine
Bir şehirde genç olmak, yalnızca yaşla ilgili değil; alan bulmak, değer görmek, söz hakkı kazanmak ve geleceğe tutunabilmekle ilgilidir. Şehir gençleri yok saydıkça, aslında kendi geleceğini de susturur.
Cuma Sohbetleri: Ahlak, Adalet ve Umut Üzerine
Toplumlar, kriz anlarında yalnızca kaynaklarıyla değil; sabırları, dayanışma kültürleri ve ahlaki refleksleriyle sınanır. Asıl kalkınma, bu sınavı onurla geçebilmektir.
Türkiye’de eğitim sistemi, yıllardır birçok yapısal sorunla boğuşuyor. Ancak bazı sorunlar var ki sadece eğitim kalitesini değil, bir ülkenin geleceğini, milli güvenliğini ve sosyal adalet duygusunu doğrudan etkiliyor. Bu sorunların başında, proje okullarında öğretmen ve yönetici atamalarında yaşanan liyakat eksikliği geliyor.
Cuma Sohbetleri: Ahlak, Adalet ve Umut Üzerine
Devletin büyüklüğü, insanına gösterdiği saygıyla ölçülür. O saygının en belirgin yansıması ise, toplumun en zayıf halkasını bile güven içinde tutan bir sosyal adalet anlayışıdır.
Bayramlar yalnızca sevdiklerimizle gönül köprüleri kurduğumuz zamanlar değildir; bazen bir telefon görüşmesiyle zihinlerde yepyeni ufuklar da açabilir. Ramazan Bayramı’nın huzur ikliminde, Gaziantep Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Bay ile gerçekleştirdiğim kısa ama anlamlı bir sohbet, beni Türk Dünyası'nın ortak geleceği üzerine yeniden düşünmeye sevk etti.
İBB Soruşturması Üzerinden Demokrasi, Hukuk ve Siyasi Algılar
Bugün sizlerle biraz farklı bir içerikte buluşmak istiyorum. Gündemin çok konuşulan bir konusuna, araştırmacı bir gözle ve mümkün olduğunca objektif bir yaklaşımla bakacağız. Hadi birlikte hem soralım hem de düşünelim.
“Bir gün olur biz de gideriz / Kalır dillerde şarkımız bizim...”
— Necip Fazıl Kısakürek
Bazı dizeler vardır ki zamanı aşar, bir çağın ötesinden seslenir bize. Necip Fazıl Kısakürek’in “Bizim Şarkımız” şiiri de bu seslerden biridir. Hem bir veda hem de bir diriliş çağrısıdır. Geçiciliğin içinde kalıcılığı, faniliğin içinde ideali fısıldar.
Bu satırların ilhamı, Osmaniye’de yayın yapan Hasret Gazetesi’nin yayın yönetmeni, kıymetli gazeteci ve yazar dostum Hasan Kılıç’ın sosyal medya paylaşımından doğdu. Kıymetli yorumları, bu yazının oluşmasına vesile oldu. Kendisine gönülden teşekkür ediyorum.
“Günün manşetleri ve en çok okunan haberlerinden ilk siz haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresinizi Gazete ANKARA e-bültenine kayıt edebilirsiniz!”
Nasuh Akar Mah. Türk Ocağı Cad. No:28/3, 06520 Çankaya/ ANKARA
+90 (312) 285 63 33
+90 (312) 285 63 33
www.gazeteankara.com.tr
bilgi@gazeteankara.com.tr
Haber Sisteminin Android/ iPhone/ iPad Uygulamaları mobil cihazlar üzerinden anlık olarak takip edilebilmesi amacıyla tasarlanmıştır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK kapsamında toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz.