YAZARLAR

03 Ağustos 2025 Pazar, 01:26

Beyin Göçünün Sosyal, Kültürel, Eğitim Boyutları ve Geleceğe Etkileri

Beyin göçü, en genel tanımıyla, bir ülkenin yetiştirdiği yüksek nitelikli, eğitimli ve yetenekli profesyonellerin, daha iyi kariyer fırsatları, daha yüksek yaşam standartları, daha özgür akademik ve sosyal ortamlar gibi nedenlerle başka ülkelere göç etmesi olgusudur.[1] Bu olgu, yalnızca bir ülkenin beşerî sermayesini kaybetmesi anlamına gelmez; aynı zamanda sosyal, kültürel ve eğitim alanlarında derin ve uzun vadeli sonuçlar doğuran karmaşık bir süreçtir. Türkiye, son yıllarda artan bir ivmeyle bu sorunu yaşayan ülkelerin başında gelmektedir. Bu analiz, beyin göçünün Türkiye bağlamındaki çok boyutlu yapısını ve ülkenin gelecekteki gelişimine olan potansiyel etkilerini incelemektedir.

Beyin Göçünün Boyutları

1. Eğitim Boyutu: Büyüyen Bir Fidanı Kökünden Sökmek
Türkiye'deki beyin göçünün temelleri, genellikle eğitim sisteminin kendi içinde atılmaktadır.

  • Yükseköğretim ve Akademik Ortam: Türkiye'deki üniversiteler, özellikle temel bilimler ve mühendislik gibi alanlarda yetenekli bireyler yetiştirmesine rağmen, bu bireylere mezuniyet sonrası yeterli araştırma fonu, akademik özgürlük ve liyakate dayalı bir kariyer yolu sunmakta zorlanmaktadır.[2] Dünyanın önde gelen üniversitelerinden kabul alan parlak bir öğrenci, doktora veya doktora sonrası araştırmaları için yurtdışına gittiğinde, Türkiye'deki üniversitelerin sunduğu imkanlar (laboratuvar, bütçe, bürokrasi vb.) geri dönüş için caydırıcı olabilmektedir. Son yıllarda ilgili teknolojik ve sanayi kuruluşlarının tersine göç konusunda olumlu yaklaşımlar ortaya koyduğu söylenebilir. Ancak daha fazla desteğe ihtiyaç vardır.
  • Yabancı Dilde Eğitim Veren Kurumlar: Köklü ve yabancı dilde eğitim veren liseler ile üniversiteler, bir yandan ülkeye küresel standartlarda bireyler kazandırırken, diğer yandan bu bireylerin uluslararası iş piyasasına entegrasyonunu kolaylaştırarak beyin göçü için bir "boru hattı" işlevi görebilmektedir. Bu kurumlardan mezun olanlar için yurt dışında bir kariyer, doğal bir sonraki adım olarak görülebilmektedir.
  • Eğitim Sisteminin Yarattığı Baskı: Sınav odaklı ve ezbere dayalı eğitim sistemi, gençlerin daha yaratıcı, eleştirel ve özgür düşünce ortamlarına olan arayışını tetiklemekte, bu da yurt dışı eğitimini cazip kılmaktadır.

2. Sosyal Boyutu: Toplumsal Dokunun Zayıflaması
Beyin göçü, sadece bireylerin ülkeyi terk etmesi değil, aynı zamanda toplumsal sermayenin de erimesidir.

  • Gelecek Kaygısı ve İstikrarsızlık: Ekonomik dalgalanmalar, yüksek enflasyon, siyasi kutuplaşma ve liyakat sistemine olan güvensizlik gibi faktörler, yüksek nitelikli bireylerin kendileri ve çocukları için öngörülebilir ve istikrarlı bir gelecek arayışına girmesine neden olmaktadır.[3] Bu durum, sadece ekonomik bir tercih değil, aynı zamanda sosyal bir güvence arayışıdır.
  • Yaşam Tarzı ve Özgürlükler: Bireysel özgürlükler, ifade hürriyeti ve farklı yaşam tarzlarına gösterilen toplumsal hoşgörü konusundaki endişeler, özellikle yaratıcı endüstrilerde (sanat, tasarım, yazılım) ve akademide çalışan profesyoneller için önemli bir "itici" faktör haline gelmiştir.
  • Sosyal Ağların Etkisi: Göç edenlerin yurt dışında kurdukları başarılı hayatlar, geride kalanlar için bir "rol model" ve teşvik unsuru oluşturmaktadır. Göç eden bir arkadaşın veya meslektaşın deneyimleri, bu zorlu süreci daha yönetilebilir ve cazip göstermektedir.

3. Kültürel Boyutu: Fikri ve Sanatsal Çoraklaşma
Bir ülkenin kültürel canlılığı, o ülkenin entelektüelleri, sanatçıları ve bilim insanları tarafından beslenir. Beyin göçü bu canlılığı doğrudan hedef alır.

  • Yenilik (İnovasyon) ve Eleştirel Düşüncenin Kaybı: Göç edenler genellikle toplumun en sorgulayıcı, yenilikçi ve vizyoner kesimini oluşturur. Onların kaybı, ülkedeki bilimsel, sanatsal ve felsefi üretimin zayıflamasına, kamusal tartışmaların sığlaşmasına yol açar.
  • Kültürel Üretimin Azalması: Sinemacılar, yazarlar, müzisyenler, tasarımcılar ve akademisyenlerin ülkeyi terk etmesi, Türkiye'nin küresel kültür sahnesindeki görünürlüğünü ve etkisini azaltır. Ülke, kendi hikayesini anlatacak seslerin bir kısmını kaybetmiş olur.
  • "Tek Sesliliğe" Gidiş Riski: Farklı fikirlerin ve aykırı seslerin azalması, kültürel ve entelektüel bir "yankı odası"  oluşma riskini artırır, bu da kültürel ve toplumsal gelişimin önündeki en büyük engellerden biridir.

Gelecekteki Gelişime Etkileri: İpotek Altına Alınan Bir Gelecek
Yukarıda belirtilen boyutlar, bir araya geldiğinde Türkiye'nin gelecekteki gelişim potansiyeli üzerinde ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

  • Ekonomik Büyüme ve Kalkınma: Yüksek nitelikli iş gücü, bir ekonominin katma değerli üretim yapabilmesi, yenilik oluşturulabilmesi ve küresel rekabette öne çıkabilmesi için hayati önemdedir. Doktorların, mühendislerin, yazılımcıların ve finans uzmanlarının kaybı, ülkenin sağlık sisteminden teknoloji üretimine kadar birçok stratejik sektörde zayıflaması anlamına gelir. Türkiye, teknoloji tüketen bir ülke konumundan teknoloji üreten bir ülke konumuna geçmekte zorlanabilir.[4]
  • Bilimsel ve Teknolojik Bağımsızlık: Ar-Ge (Araştırma-Geliştirme) faaliyetlerini yürütecek, yeni teknolojiler geliştirecek ve patentler üretecek bilim insanlarının ve mühendislerin kaybı, Türkiye'yi teknolojik olarak dışa bağımlı hale getirebilir. Savunma sanayisinden ilaca, yazılımdan enerjiye kadar kritik alanlarda yerli ve milli kapasite oluşturma hedefi sekteye uğrar.
  • Demokratik ve Sosyal Gelişim: Eğitimli, dünyayla bütünleşmiş ve eleştirel düşünebilen orta sınıf, demokratik kurumların ve sivil toplumun temel direğidir. Bu kesimin zayıflaması, toplumsal denetim mekanizmalarının güç kaybetmesine ve demokratik kalitenin düşmesine yol açabilir.
  • Tersine Beyin Göçü ve Beyin Gücü: Bazı durumlarda, yurt dışına giden bireylerin bilgi, birikim, tecrübe ve sermaye ile geri dönmesi ("tersine beyin göçü") veya yurt dışındayken ülkeye katkı sağlaması ("beyin gücü") mümkündür. Ancak bunun gerçekleşmesi, ülkenin geri dönenler için cazip ekonomik, sosyal ve siyasi koşulları oluşturmasına bağlıdır. Mevcut koşullar devam ettiği sürece, bu potansiyelin gerçekleşme ihtimali zayıf kalmaktadır.

Sonuç

Türkiye'deki beyin göçü, sadece bireysel bir kariyer tercihi olmanın çok ötesinde, ülkenin eğitimsel, sosyal ve kültürel dokusunu aşındıran ve gelecekteki gelişim potansiyelini doğrudan ipotek altına alan yapısal bir sorundur. Bu, nedenlerden çok sonuçların tartışıldığı bir kısır döngüye dönüşmüştür. Sorunun çözümü, göçü engellemeye yönelik yüzeysel tedbirlerden ziyade, göçü tetikleyen kök nedenleri ortadan kaldırmayı gerektirir. Liyakate dayalı bir kamu ve özel sektör, öngörülebilir bir ekonomi, akademik özgürlüklerin güvence altına alındığı bir üniversite ortamı ve toplumsal barışın sağlandığı özgür bir sosyal yaşam inşa edilmedikçe, Türkiye en değerli sermayesi olan insanlarını kaybetmeye devam edecektir. Bu da ülkenin 21. yüzyıl hedeflerine ulaşmasının önündeki en büyük engel olarak kalacaktır.

Dr. Murat KARABULUT
Gazi Üniversitesi Öğr. Üyesi
Gazete Ankara DHP | Köşe Yazarı
mkarabulut@gazeteankara.com.tr

 Dipnotlar

  • Straubhaar, T. (2000). "Brain Drain". International Encyclopedia of the Social & Behavioral Sciences, s. 1283-1287.
  • Gürüz, K. (2008). Higher Education and International Student Mobility in the Global Knowledge Economy. State University of New York
  • Press. Özellikle Türkiye'deki akademik yetersizliklere dair tartışmalar için.
  • Erdoğan, M. & Uyan-Semerci, P. (2019). Yurt Dışında Yaşayan Türkiye Kökenli Nitelikli İnsan Gücü. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları. Bu çalışma, göçün arkasındaki sosyal ve politik motivasyonları detaylı olarak inceler.
  • TÜSİAD. (2020). Yeni Dengeler, Yeni Fırsatlar: Türkiye'nin Dijital Dönüşüm Yolculuğu Raporu. Raporda, nitelikli iş gücü açığının teknolojik gelişime etkileri vurgulanmaktadır.

Kaynakça

  • Akçapar, Ş. K. (2006). "Turkey's new brain drain as a challenge to sustainable development". International Migration, 44(5), 153-177.
  • Erdoğan, M. & Uyan-Semerci, P. (2019). Yurt Dışında Yaşayan Türkiye Kökenli Nitelikli İnsan Gücü. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
  • Güngör, N. D., & Tansel, A. (2014). "Brain drain from Turkey: The case of professionals abroad". International Journal of Manpower, 35(3), 325-343.
  • İçduygu, A., & Sirkeci, I. (1999). "Cumhuriyet dönemi Türkiye'sinde göç hareketleri". 75 Yılda Köylerden Şehirlere, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul.
  • TÜSİAD. (2020). Yeni Dengeler, Yeni Fırsatlar: Türkiye'nin Dijital Dönüşüm Yolculuğu Raporu. İstanbul.
  • Gürüz, K. (2008). Higher Education and International Student Mobility in the Global Knowledge Economy. State University of New York Press.

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)