YAZARLAR

  • 18 Ekim 2025, Cumartesi

Türkiye’de 5G Teknolojisinin Sosyo-Teknolojik ve Enerji Boyutları Üzerine Bir Değerlendirme

Teknoloji insanlığın kaderini yeniden yazıyor. Buhar makinesi sanayi çağını, internet bilgi çağını başlattıysa; 5G teknolojisi de şüphesiz “bağlantı çağı”nın kapılarını aralamaktadır. Bu yeni nesil iletişim standardı, yalnızca mobil telefonlarımızın hızını artırmakla kalmayacak; aynı zamanda şehirlerin, fabrikaların, hastanelerin ve tarım alanlarının dijital bir ekosistem içinde birbirine konuştuğu bir dünyayı inşa edecektir.

  • 17 Ekim 2025, Cuma

Mütevazı Bir Hayatın Felsefi Derinliği

Hayat dediğimiz bu uzun ve yorucu yolculukta, insanın kalbine huzur veren şeyler aslında hiç de göründüğü kadar karmaşık değildir. Zamanın hızla akıp giden günleri, peşinden koşulan makamlar ve bitmeyen başarı hırsları arasında çoğu zaman gözden kaçırdığımız bir hakikat vardır: Mütevazı bir hayat, insanın en büyük zenginliğidir.

  • 16 Ekim 2025, Perşembe

Oyun Bittiğinde: Şah ve Piyonun Aynı Kutuda Buluşması

Hayat, bir satranç tahtasına benzer. Kimimiz şah oluruz; göz alıcı, stratejik ve yön veren… Kimimiz piyon; sessiz, sabırlı, görünmez ama ilerlemeye kararlı. Gün gelir, oyun biter ve fark ederiz ki, şah da piyon da aynı kutudadır.

  • 15 Ekim 2025, Çarşamba

Devrim Otomobilinden TOGG’a Giden Süreçte Yaşananlar ve Alınması Gereken Dersler

Bazı olaylar vardır ki, tarihî yönlerinin ötesinde bir milletin ruhuna dokunur. Devrim Otomobili de benim için sadece teknik bir başarı ya da sanayi tarihinin bir dönüm noktası değildir; o, bir ulusun kendi mühendislik kabiliyetine duyduğu inancın sembolüdür. Her defasında bu hikâyeyi dinlerken, içimde hem bir gurur hem de tarifsiz bir hüzün belirir. Uzun zamandır kaleme almak istediğim bu yazı, aslında bir otomobilden çok daha fazlasının hikâyesi: bir milletin “biz de yaparız” diyerek kendi geleceğini inşa etme iradesinin… Bugün TOGG’un yollarda süzülen sessiz motoru, Eskişehir’deki o ilk çekiç seslerinin yankısı gibidir; geçmişin cesaretiyle geleceğin vizyonunu birleştiren bir miras. Ve işte bu yazı, o mirasa bir saygı duruşu olarak, yıllardır içimde taşıdığım bir vefanın kaleme dökülmüş hâlidir.

  • 14 Ekim 2025, Salı

Bu Ülkede İzmir Marşı ile Mehter Marşı Barıştığında Her Şey Daha Güzel Olacak

Geçmişin nefesi, geleceğin umut ışığıyla buluştuğunda, milletin ruhu da barışır. Türkiye’nin tarih sahnesinde müzik, sadece bir nota dizisi değil; bir milletin yüreğine işleyen, ruhunu şekillendiren bir aynadır. İzmir Marşı ve Mehter Marşı… Biri Cumhuriyet’in ilk nefeslerinde özgürlüğün coşkusunu taşır, diğeri Osmanlı’nın ihtişamlı geçmişinden cesaret ve disiplinle gelir. Biri içimizi ısıtan özgürlük ateşi, diğeri yüreklerde yankılanan kararlılık ve gurur melodisidir.

  • 13 Ekim 2025, Pazartesi

Türkiye, F-35 Programına Yeniden mi Dönüyor?

Türkiye ile ABD arasındaki savunma ilişkileri, yıllardır inişli çıkışlı bir seyir izliyor. S-400 krizi, F-35 programından çıkarılma ve ardından F-16 modernizasyonu gibi başlıklar, Ankara–Washington hattındaki en kritik tartışma alanlarını oluşturuyor. Peki, gelinen noktada iki ülke yeniden bir stratejik uzlaşıya mı gidiyor? Yoksa bu yakınlaşma sadece taktiksel bir ara dönem mi? Gelin birlikte inceleyelim…

  • 12 Ekim 2025, Pazar

Makamın Gölgesi, Tevazunun Işığı: Asalet Tahtta Değil, Gönüldedir

İnsanoğlu, tarih boyunca makamın cazibesine, servetin ihtişamına ve gücün sarhoş edici iktidarına kapılmıştır. Ancak bu yolun sonunda çoğu kez kendini unutan, köklerinden kopan, asli kimliğini gölgeleyen bir insan profili ortaya çıkar. Oysa insanı yücelten şey, sahip oldukları değil; onları taşıma biçimidir. Unutulmamalıdır ki, tevazu ve şükran, insanı insan kılan en büyük erdemlerdir.

  • 11 Ekim 2025, Cumartesi

Bilginin Devlet Kudretiyle Buluştuğu Nokta: Hakan Fidan ve Türkiye’nin Yeni Diplomasi Ufku

Türkiye’nin son yıllardaki dış politika hamleleri, yalnızca coğrafi sınırların ötesine taşan stratejik bir vizyonu değil, aynı zamanda bilgiye ve entelektüel derinliğe dayalı bir devlet aklının olgunlaşmasını da gösteriyor. Dışişleri Bakanımız Dr. Hakan Fidan’ın Gazi Üniversitesi 2025–2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşma, bu sürecin adeta entelektüel bir özeti niteliğindeydi.  

  • 10 Ekim 2025, Cuma

"İnsanlar Yılanlara Bakarken, Yılan Oynatıcılarını Göremezler"

Bir meydanda toplanmış kalabalığı düşünün. Ortada sepetin içinden kıvrılarak yükselen bir yılan; izleyenler hayretle, biraz da korkuyla gözlerini bu sahneye dikmiş. Fakat kimse, elinde ney tutan, melodiyi yöneten ve yılanı hareket ettiren kişiye bakmaz. İnsan gözü, çoğunlukla tehlikeyi temsil edene kilitlenir; oysa oyunu kurgulayan, sahneyi düzenleyen, ritmi belirleyen arka planda, görünmezdir.

  • 09 Ekim 2025, Perşembe

4+4+4’ün Ötesinde: Türkiye Yüzyılı’na Uygun Bir Eğitim Mimarisine Doğru

Türkiye, 2012 yılında yürürlüğe giren 4+4+4 kademeli zorunlu eğitim sistemiyle eğitim tarihinde önemli bir dönemeçten geçti. Bu model, eğitimi 12 yıllık zorunlu sürece bağlarken, bireylerin temel, orta ve lise kademelerinde farklı yönelimler geliştirmesine imkân tanıyordu. Ancak artık mesele sadece “süre” değil; eğitim sürecinin özü, yönü ve derinliği haline gelmiştir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Kabine’ye sunacağını açıkladığı rapor, Türkiye’nin eğitim felsefesinde yeni bir kırılma noktasına işaret ediyor. Artık sorulması gereken soru, “Ne kadar eğitim veriyoruz?” değil, “Bu eğitim bireyi ne kadar donanımlı hâle getiriyor?” olmalıdır.