YAZARLAR

19 Ağustos 2025 Salı, 18:51

Kamu Hizmetinde Sayıyı Değil, Niteliği Tartışalım

"Memur sayısı azaltılsın" çıkışlarından önce, hangi kamu hizmetinin hangi standartta verilmesini beklediğimizi netleştirmek zorundayız.

Sosyal medyada sıkça rastladığımız "kamuda şişkin personel var" veya "memur sayısı azaltılsın" gibi genel ve soyut yorumlar, kamu hizmetlerinin karmaşık doğasını yeterince dikkate almadan yapılıyor. Bu tartışmalar için vesile olan paylaşım, Devlet Memurları Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya tarafından X (eski Twitter) platformundaki @osmkya06 hesabından yapıldı. Kaya, kamu hizmeti yürüten personelin sayısal varlığının ötesinde, hangi kurumun hangi sorumluluğu taşıdığına dikkat çekerek bu alandaki tartışmanın seyrini sorgulayan bir bakış açısı sundu.

Peki, hizmet kalitesini koruyarak ve kamu yönetiminde verimliliği sağlayarak sürdürülebilir bir kamu personel yönetimi mümkün mü? İşte bu yazı, bu sorunun etrafında dönen tartışmaları kamu kurumlarının rolü, kurum kültürü ve hizmet kapasitesi çerçevesinde irdelemeyi amaçlıyor.

Kamu Hizmetlerinin Gerçekliği: Sayı Değil, Sorumluluk Üzerine

Devletin temel işlevi, yurttaşlarına eğitim, sağlık, güvenlik, adalet ve altyapı gibi yaşam kalitesini belirleyen hizmetleri adil, sürekli ve nitelikli şekilde sunmaktır. Bu hizmetlerin doğırudan insan emeğiyle yürütülmesi, istihdam meselesini sadece sayısal değil, aynı zamanda fonksiyonel bir konu haline getiriyor. Örneğin, bir hemşire sayısındaki azalma, sadece bir istatistiksel düşüş değil, doğrudan hastanede hastaya verilen hizmetin kalitesine yansır.

Hangi memurun "gereksiz" olduğuna kim karar verecek? Dağda sınır bekleyen askerden mi, orman yangınlarına müdahale eden orman işçisinden mi tasarruf edeceğiz? Bu soruların cevabı verilmeden kamu personelinde "azaltma" talepleri, sadece rakamların değil, hizmetin ruhunun da budanması anlamına gelir.

Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Çerçevesi

Kamu kurumları, sadece bireysel performanslarla değil, kurumsal işleyiş ve kültürle çalışır. Prosedürler, yetki devri, denetim mekanizmaları ve hizmet standartları olmadan, bireysel "çok çalışan" memurlar bile sürekli kalite sunamaz. Bu nedenle sorun, sadece "memurun çalışıp çalışmadığı" değil, o memurun hangi sistemin içinde iş gördüğüdür. Etkin bir kamu yönetimi için, insan kaynağının yeterli, dengeli ve iyi eğitilmiş olması gerekir. "Yalın yönetim" ya da "çevik sistemler" gibi özelleştirme refleksli modeller, kamu hizmetinin istikrarlılık ilkesiyle her zaman uyum göstermez.

Kalite ve Nitelik Tartışması: Kimi Zaman Çok, Kimi Zaman Az

Elbette ki kamu istihdamının bazı alanlarda yoğunlaşması veya personel fazlalığı gibi sorunlar olabilir. Ancak bunun çözümü nicel azaltım değil, nitel analizdir. Nerede hangi becerilere ihtiyaç olduğu, hangi hizmetin daha dijitalleşebilir olduğu, nerelerde yeni kamu pozisyonlarının açılması gerektiği gibi sorular sorulmadan, personel sayısını azaltma çağrılarının sağlıklı bir temeli olamaz.

Kaynaklara Bakış: Ne Diyorlar Ne Öneriyorlar?

TÜSİAD'ın 2022 tarihli tarihli "Kamu Yönetiminde Verimlilik Raporu"nda ön sözde öne çıkan vurgu şudur: Kamu hizmetleri yalnızca ekonomik kaynakların verimli kullanımıyla değil, aynı zamanda toplumsal faydayı maksimize edecek şekilde organizasyon yapılarının yeniden düzenlenmesiyle sağlanabilir. Bu da kamu kurumlarında şeffaflık, hesap verebilirlik ve liyakate dayalı insan kaynağı politikasını ön plana çıkarıyor.

Sayıştay Başkanlığı'nın 2023 tarihli "Personel Dağılımı ve Etkinlik Analizi Raporu" ise kamu kurumları arasında personel ihtiyacına dayalı bir denge kurulmasını öncelikli bir sorun olarak tanımlıyor. Raporda, personelin kurumsal ihtiyaca uygun şekilde planlanmasının kamu kaynaklarının daha adil ve etkin kullanımına katkı sağlayacağı vurgulanıyor.

Sonuç: Tartışalım, Değerlendirelim, Kararı Sağlam Temellendirelim

Kamuda verimlilik elbette ki önemlidir. Ancak verimlilik, her zaman daha az kişiyle çalışmak değil; doğru yerde, doğru sayıda, doğru yetkinlikte insanla hizmet sunmaktır. Kamu personel sistemine yönelik düşünceler geliştirirken, sadece rakamlara bakmak yerine, o rakamların ardındaki fonksiyonu ve toplumsal etkisini görmek gerekir.

Ön yargılarla değil, veriye ve ihtiyaca dayalı analizlerle; bireysel örnekler üzerinden değil, sistemsel değerlendirmelerle kamu hizmetlerinin geleceğini şekillendirebiliriz.

 

Kaynaklar:

1.     TÜSİAD (2022). Kamu Yönetiminde Verimlilik Raporu. Erişim: https://www.tusiad.org/tr/yayinlar/raporlar/item/11525-kamu-yonetiminde-verimlilik

2.     Sayıştay Başkanlığı (2023). Kamu Kurumlarında Personel Dağılımı ve Etkinlik Analizi. Erişim: https://www.sayistay.gov.tr/tr/raporlar/personel-etkinlik-raporu

 

Dr. Oğuz Poyrazoğlu
Kurucu, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı – Köşe Yazarı
opoyrazoglu@gazeteankara.com.tr
WhatsApp Haber Hattı: 0531 512 62 32 

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)