YAZARLAR

19 Eylül 2025 Cuma, 00:00

Rota Yeniden Hesaplanıyor: Hayata Navigasyon Gibi Bakabilmek

Hayat, kimimizin elinde bir harita, kimimizin elinde bir pusula, kimimizin elinde ise yalnızca kalbinin sesidir. Ama yol hangi araçla bulunursa bulunsun, hiçbir zaman düz ve kusursuz bir çizgi halinde devam etmez. Sapmalar, gecikmeler, duraklamalar, yanlış kararlar, bazen de istemeden girilen çıkmaz sokaklar… Bunlar, insan olmanın ve yaşamanın ayrılmaz parçalarıdır. İşte tam bu noktada akla gelen benzetme, modern dünyanın sıradan ama öğretici aracı olan “navigasyon”dur. Çünkü navigasyon, bütün bu karmaşa içinde bize çok önemli bir hayat dersini sessizce fısıldar: “Rota yeniden hesaplanıyor.

Dikkat ediniz, bu ses ne öfkelidir ne yargılayıcı. Hiçbir zaman “Sen bu işi beceremedin!, “Neden yanlış yola girdin?” demez. Sadece bulunduğumuz noktayı kabul eder ve buradan yeni bir yol çizer. Hayatın da bizden aslında talebi budur: Düştüğümüz yerde kalmamak, sapılan yanlışlardan ders alarak yeniden yön bulmak ve varmak istediğimiz hedefe alternatif yollarla da olsa ilerlemeye devam etmek. İnsan ilişkilerinde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey belki de budur.

Ne yazık ki bizler, çoğu zaman başkalarının hatalarına navigasyon kadar anlayışlı olamıyoruz. Çocuğumuz yanlış yaptığında onu kırıcı sözlerle azarlıyoruz, öğrencimiz hata ettiğinde özgüvenini zedeleyecek ifadeler kullanıyoruz, iş arkadaşımızın eksiklerini bağırarak yüzüne vuruyoruz. Oysa ki insana verilen en güzel hediye, yeniden deneme şansıdır. İnsan hata yapmadan olgunlaşamaz, yanılmadan doğruya ulaşamaz. Öyleyse birbirimize biraz daha sabırla, biraz daha çözüm odaklı yaklaşabilsek, hem bireysel hayatlarımızda hem de toplumsal ilişkilerimizde çok daha huzurlu bir iklim oluşturabiliriz.

Hataları telafi etmenin en güzel yolu, onları yeniden hesaplanan bir rota gibi görmekten geçer. Üniversite sınavında hayalini kurduğu bölümü kazanamayan bir genç için hayat bitmiş değildir; başka bir yol, başka bir güzergâh mutlaka vardır. İşini kaybeden bir baba için dünya kararmış gibi görünebilir; fakat belki de o noktadan sonra yepyeni fırsatlar, farklı kapılar aralanacaktır. Bir evliliğin bitişi, bir dostluğun sona erişi, bir planın bozulması da yine hayatın yol ayrımlarıdır. Navigasyonun sabırlı sesi gibi, insan da kendi içinden şu cümleyi duyabilmelidir: “Buradan da bir yol çıkar.

Geçen yıllarda bir arkadaşımın oğlu vardı. Çok çalışkan, gayretli ama bir o kadar da hayalperestti. En büyük arzusu, tıp fakültesine girmekti. Uzun yıllar boyunca bütün emeğini bu hedefe verdi. Fakat sınav sonuçları açıklandığında istediği puanı alamamıştı. Dünyası başına yıkılmış, hayalleri sönmüştü. Yanıma geldiğinde gözyaşları içinde bana şu cümleyi kurdu: “Hocam, hayatım bitti.” O an ona söylediklerimi bugün hâlâ hatırlarım: “Hayatın hiçbir zaman bitmez evladım. Sadece rota yeniden hesaplanıyor.” O genç, daha sonra mühendislik fakültesinde, bilgisayar mühendisliği bölümüne yerleşti, orada kendine bambaşka bir yol çizdi ve bugün başarılı bir akademisyen oldu. Dönüp baktığında, ilk kaybının aslında en büyük kazancı olduğunu söylüyor.

İşte hayat budur: Bazen bizi istediğimizden uzaklaştırarak, aslında asıl olmamız gereken yere götürür. Kimi zaman yanlış sandığımız yollar, doğru insanlarla, doğru fırsatlarla karşılaşmamıza vesile olur. Mühim olan, kaybolduğumuz anlarda kendimize kızmamak, umutsuzluğa kapılmamak ve yargıların ağırlığına boyun eğmemektir.

Kimi zaman çevremizde hata yapan insanlara karşı çok acımasız oluruz. Oysaki herkesin bir yükü, bir mücadelesi, bir hikâyesi vardır. Kim bilir belki de en ağır hataları yapanlar, en çok sevgiyi ve anlayışı bekleyenlerdir. Navigasyonun sabırlı sesi kadar olabilsek; öfkesiz, yargısız, sadece yol gösterici olabilsek… İşte o zaman ilişkilerimiz daha insancıl, toplumumuz daha yaşanılır, geleceğimiz daha umutlu olurdu.

Unutmayalım ki hayat bizden kusursuzluğu istemiyor. Sadece yeniden denememizi, yeniden hesaplamamızı ve yeni yollar bulmamızı bekliyor. Önemli olan, hangi yoldan gittiğimiz değil; hangi sabırla ve hangi niyetle yürüdüğümüzdür. Biraz navigasyon kadar sabırlı, biraz da insan kadar merhametli olabilsek, belki de en doğru rotayı hep birlikte bulacağız.

Saygılarımla

Prof. Dr. Ayhan ERDEM – Köşe Yazarı
aerdem@gazeteankara.com.tr
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)