İletişimin en sade ama en etkili başlangıcı bir tebessümdür. Gülümsemek, karşılıklı güvenin ve sıcaklığın ilk adımıdır. Ardından gelen bir isimle hitap ise karşımızdakine "benimsin, seni önemsiyorum" demenin en zarif yoludur. Dostça bir giriş, içten bir iltifatla birleştiğinde, insan kalbinin kapıları kendiliğinden aralanır.

İnsanlar, kendilerine gösterilen samimi ilgiyi asla unutmazlar. Onları gerçekten tanımak, içten sorular sormak ve iç dünyalarına duyarlı olmak; sadece iletişimi değil, insanlığı da derinleştirir. Empati kurmak, bir başkasının gözlerinden bakabilmek demektir. Anlamak için dinlemek ve sessizliğin içindeki duyguları bile duymaya çalışmak, iletişimdeki en kıymetli becerilerdendir.

Konuşmaların ağırlığını daima karşımızdakine bırakmak, insanlara kendilerini anlatma cesareti vermek, onları değerli ve önemli hissettirmek, aslında en güçlü bağların temelini atar. Bir insanı yüreklendirmek, bazen tüm dünyasını değiştirebilir. Fikirlerinizi aktarırken onları canlandırın; kuru bir bilgi aktarımı değil, bir ilham sunumu yapın. İnsanların fikirlerine ve duygularına yaklaşırken ise daima saygıyı önceleyin.

Hiçbir övgü, samimiyetle yapılan bir takdirin yerini tutamaz. Bu yüzden, övgülerimizde cömert ama sahici, takdirlerimizde ölçülü ama içten olmalıyız. Hatalar söz konusu olduğunda ise işe önce kendimizden başlamalıyız. Kendi kusurlarımızdan bahsetmeden yapılan eleştiriler, çoğu zaman savunma duvarlarını yükseltir. Hataları ima yoluyla belirtmek, doğrudan kırmaktan çok daha yapıcıdır. Eleştirmeden önce yüreklendirmek, suçlamadan önce rehberlik etmek gerekir.

Karşımızdakinin gururunu zedelemeden konuşmak, onunla empati kurmanın en incelikli yollarındandır. Unutmayalım: "Yanılıyorsun" demek, çoğu zaman bir tartışmanın fitilini ateşler. Oysa bir tartışmadan kazanarak çıkmanın en etkili yolu, hiç tartışmamaktır.

İletişim sadece kelimelerle sınırlı değildir. Dokunuşlar, sarılmalar ve sevgi ifadeleri; sözcüklerin ulaşamadığı yerlere ulaşır. Sevdiğimiz insanlara sevgimizi hissettirmekten ve göstermekten asla çekinmemeliyiz. Zira insan, en çok sevildiğini hissettiğinde büyür ve güzelleşir.

Sonuç olarak, iletişimde başarı; tekniklerden çok, içtenlikte, nezakette ve empatik bir duruşta gizlidir. Bütün mesele, karşımızdaki insana “sen varsın ve değerlisin” diyebilmektir. Bu incelikleri hayatımıza dâhil edebildiğimiz ölçüde, yalnızca daha iyi iletişim kurmakla kalmaz; daha iyi insanlar hâline de geliriz.

Murat Ertan – Köşe Yazarı
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı
“Türkiye’nin kalbi Ankara’nın sesi”
www.gazeteankara.com.tr