Aslında mikro konular, hangi disiplin olursa olsun, genç akademisyenler için akademik yaşamının ilk dönemlerinde daha dikkat çekici olmuştur. Sanırım ben de bu süreci pek çok meslektaşım gibi detayların hüküm sürdüğü konular üzerinde geçirdim. Elbette bu süreç son derece eğitici ve öğretici olmaktadır. Ancak araştırmacılar, zaman içinde analitik düşünme kapasitesi geliştikçe olaylar arasındaki neden sonuç ilişkisi üzerinde çalışmayı daha heyecan verici bulmuşlardır. Ağaçlar üzerinde durmak elbette keyif vericidir ama ormanın bütünü hakkında fikir ve bilgi sahibi olmak da son derece aydınlatıcı olmaktadır ve naçizane düşüncem, akademik olarak demlenmenin, olgunlaşmanın bir göstergesi olmaktadır.

Bugünden itibaren kaleme almaya çalışacağım yazılarımda başta uluslararası ticaret, uluslararası yatırımlar, marka yönetimi ve tabii ki Ankara özelinde ekonomi odaklı konularla sizlerle olmaya gayret edeceğim. Bazen rakamlarla, bazen de trend çizgileri ile ülkeler, bölgeler veya kurumlar arasında görünmez ağları biraz daha görünür kılmaya çalışacağım.

Küresel piyasaların da bir yaşam çizgisi olduğunu, bu yaşam çizgisinin zaman zaman genişlediği veya daraldığına yakından şahit olmaktayız. Burada okuduklarınız, bu yerkürenin ekonomik işleyişinin hangi dengeler üzerinde geliştiğini, özellikle uluslararası piyasalardaki gelişmelerin ne anlama geldiğini dilimizin döndüğünce açıklamaya çalışmaktan başka bir şey değildir.

Sonuç olarak ticaret yapanlar devletler değildir. Onların izin ve yol verdiği, ticaretin yolunu açıp “yürü ya kulum” dediği firmalarıdır. Burası lütfen unutulmasın!

Sevgili okurlar, burada ziyadesiyle küresel piyasaların nabzını tutmaya, uluslararası ticaretteki güncel konu ve gelişmeleri daha anlaşılır bir dille aktarmaya, küresel ekonomideki dönüşümlerin ülkelerin, firmaların veya kurumların marka stratejilerine etkisini görmeye yardımcı olmaya gayret edeceğim.

Otuz yıldır ayak seslerini duyduğumuz Çin’in varlığı bazı alanlarda değil, tüm sektörlerde kendini göstermektedir. Bir bakıma gelmekte olanın geldiğini söylemek hiç de hata olmaz.

E-ihracat ile ilgili olarak, yapısal bazı problemleri bünyesinde barındıran ama gelişmekte olan ülke grubundan da çıkmayan ülkemiz için bir fırsat doğurmakta mıdır sorusunun da cevabını bu sayfalarda arayacağız.

Diğer taraftan belki daha yeşil bir dünya için, belki de yeni bir korumacılık önlemi olarak ortaya çıkarılan karbon düzenlemeleri, su ayak izi, yeşil mutabakat ve sürdürülebilirlik ile ilgili gelişmelerin izini sürmek de bu sayfanın amaçlarından biri olacaktır.

Küresel piyasalarda ticaret alanı, modern dünyanın savaş alanları olarak karşımıza çıkmaktadır. Gümrük Birlikleri, Dünya Ticaret Örgütü, sübvansiyonlar veya korumacılığın her türlü versiyonu günümüzde global ticarete ilişkin konu başlıkları olmaktadır.

Bu yolculukta, küresel piyasalardaki akışı birlikte değerlendirip, sizinle bilgi paylaşımı yapmak suretiyle de birlikte düşünmek benim için de çok keyifli olacak.

Keyifli okumalar…

Prof. Dr. Cemalettin Aktepe
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı – Köşe Yazarı
caktepe@gazeteankara.com.tr
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi