Öğretmen Olmak : Öğretmen olmak, sadece bir meslek sahibi olmak ya da bir sınıfta tebeşiri eline alıp bilgiyi aktarmak değildir. Öğretmen olmak, bir çocuğun gözlerinde merakı görebilmektir. Henüz açmamış bir çiçeğin tomurcuğunu sabırla sulamak, fırtınalarda kırılmaması için gövdesini desteklemektir. Öğretmen, öğrencisinin yalnızca zekâsına değil; kalbine, duygularına ve hayallerine de dokunan kişidir. Sen, sınıfın kapısından adım attığında karşında oturan yüzlerce gözde kimi zaman merak, kimi zaman korku, kimi zaman da çaresizlik göreceksin. İşte o an, öğretmenliğin başlar.

İyi Öğretmen Olmak : İyi öğretmen, bilgiyi aktaran değil; bilgiyi yaşatan, öğrencinin hayatına rehberlik eden kişidir. Hoşgörülüdür; çünkü bilir ki her çocuk farklı bir hikâyeden gelmektedir. Sabırlıdır; çünkü öğrenmenin zaman aldığına inanır. Açık fikirlidir; çünkü farklı düşünceleri zenginlik olarak görür. Esnektir; çünkü her sınıfın, her bireyin ayrı bir ritmi vardır. Sevecendir, anlayışlıdır, esprilidir; çünkü öğrenme yolculuğu yalnızca disiplinle değil, neşeyle de güçlenir. İyi öğretmen, öğrencisinin kendisine güvenini büyütür, ona cesaret verir, başarabileceğine inandırır.

Genç öğretmen adayı, sen bir gün sınıfında sessiz duran bir çocuğun kaleminden dökülen ilk cümleyi gördüğünde, gözlerindeki ışıltıyı fark ettiğinde anlayacaksın ki öğretmenliğin sırrı işte buradadır.

Muhteşem Öğretmen Olmak : Fakat asıl mesele “muhteşem öğretmen” olabilmektir. Muhteşem öğretmen, yalnızca dersin içeriğini değil, hayatın bütününü öğretendir. Öğrencisine yalnızca matematik formüllerini, dil bilgisi kurallarını ya da fizik yasalarını aktarmakla kalmaz; yaşamın anlamını, değerlerin önemini, insan olmanın erdemini hissettirir.

Muhteşem öğretmen, yüksek başarı beklentisini her öğrencisinin potansiyeline duyduğu güvenle harmanlar. Onu yargılamaz, küçümsemez; aksine kanatlarının altına alır ve uçmasını bekler. Bazen bir şefkatli tebessümde, bazen cesaret veren bir sözde gizlidir. Sen, öğrencinin dünyasında belki de yıllarca unutulmayacak tek insansın. Onun içindeki cevheri fark eden, ona “yapabilirsin” diyen bir ses olacaksın.

Son Söz

Öğretmenlik mesleği, bir toplumun vicdanıdır. Genç öğretmen adayı, sen bir mesleğe değil, bir davaya adım atıyorsun. Karşındaki çocuklar sadece bugünün değil, yarının da umududur. Onlara verdiğin her bilgi, her değer, bu ülkenin geleceğine işlenmiş nakışlar olacaktır.

Öğretmen ol, ama sıradan kalma. İyi öğretmen ol, ama orada durma. Yüreğini ortaya koy, ışığını esirgeme, sevgini paylaş… Çünkü muhteşem öğretmen olmak, sadece öğrencinin hayatını değil, bütün bir toplumun kaderini değiştirmektir.

Unutma! İyi doktorlar, mühendisler, sanatçılar, siyasetçiler ve bilim insanları yetiştirilebilir. Ama onların hepsini yetiştiren bir muhteşem öğretmen vardır.

Saygılarımla

Prof. Dr. Ayhan ERDEM – Köşe Yazarı
aerdem@gazeteankara.com.tr
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı