YAZARLAR

02 Haziran 2025 Pazartesi, 12:55

Siyaset Hizmet Etmekse, Bu Kavgalar Kimin İçin?

Tarihin Aynasında Süregelen Bir Kavga: Anlamı Ne?

Emekli Öğretim Üyesi Dr. Orhan Uysal hocamız, Türkiye'nin siyasal tarihini çarpıcı bir netlikle özetliyor: 1945’ten günümüze, neredeyse her dönem bir siyasi kavganın gölgesinde geçti. İnönü-Menderes, Demirel-Ecevit, Özal-Demirel, Yılmaz-Çiller ve son dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki siyasi çizgiyle görüş ayrılığı yaşayan kesimlerle yaşanan iktidar-muhalefet gerilimleri, aslında sadece kişiler değil, zihniyetler ve gelecek tahayyülleri arasında süregelen çatışmalar olarak okunmalı.

Ancak burada sormamız gereken temel soru şudur: Bu kavgalar milletin refahına mı hizmet etti, yoksa enerjimizi ve toplumsal barışımızı mı tüketti?

Siyasal Kutuplaşma: Bir Toplumsal Yıpranma Süreci

Bugün yaşanan siyasal kutuplaşma, sadece meclis kürsüsünde değil; sokakta, okulda, sosyal medyada, hatta aile içi ilişkilerde bile hissediliyor.

Peki bu kırılmanın maliyeti nedir?

En büyük bedel, kamusal aklın ve toplumsal sağduyunun erozyona uğramasıdır.

Kavga eden siyasetçiler topluma iki temel değer sunamaz:
Ortak akıl ve Ortak umut.

Oysa ortak akıl, farklı görüşlerin bir araya gelerek çözüm üretmesidir. Toplumlar, birlikte düşünme kapasitesini kaybettikçe sadece siyasi değil, ekonomik, sosyal ve kültürel ilerleme de sekteye uğrar.

Ortak umut ise milletin geleceğe dair sahip olduğu güven duygusudur. Umudu olmayan bir toplumda gençler köklerinden kopar, liyakat yerini sadakate bırakır, kutuplaşma kalıcı hale gelir.

Bu iki kavramın yitirilmesi, sadece bugünü değil geleceği de ipotek altına almak demektir.

Hizmet Odaklı Siyaset: Yeniden İnşa Zamanı

Siyaset, bir kavga sanatı değil; bir hizmet etme sorumluluğudur.
Ancak Türkiye’de uzun yıllardır bu asli sorumluluk, kişisel ikbal savaşlarının ve dar hizip mücadelelerinin gölgesinde kalmıştır. Kutuplaştırıcı dil, ötekileştirme söylemi ve tahakküm üreten siyasal pratikler, hizmetin değil, hegemonyanın izini sürmüştür.

Halbuki gerçek liderlik, krizleri yönetmekte, toplumu bir arada tutmakta, ortak hedefler oluşturmakta ve farklılıkları zenginlik olarak görebilmekte yatar.

Çözüm İçin Üç Boyutlu Bir Yol Haritası

  • Eğitimle Başlamalıyız:
    Eleştirel düşünmeyi, empati kurmayı, birlikte yaşama kültürünü geliştiren bir eğitim sistemi kurmalıyız. Demokratik kültür, okul sıralarında başlar.
  • Siyasal Etik ve Sorumluluk Bilinci Geliştirilmeli:
    Siyaset kurumu şeffaf, hesap verebilir ve halk odaklı olmalı. Kavga değil, uzlaşma ve hizmet üretme öncelik haline gelmeli.
  • Toplumsal Katılım Artmalı:
    Vatandaş olarak bizler de “kim haklı?” dan çok, “ne doğru?” sorusunu sormalıyız. Taraftarlık yerine sorumlu vatandaşlık esas alınmalı.

Sonuç: Kavga Değil, Kurucu Zihin Kazanacak

Cumhuriyet’in kurucu iradesi, bir milleti yıkıntılardan ayağa kaldıran ortak akıl ve ortak umut ile şekillendi. Bugün bu mirası geleceğe taşıyabilmenin tek yolu, siyasi kavgalara değil, siyasi sorumluluğa alan açmaktan geçiyor.

Dr. Orhan Uysal hocamızın da ifade ettiği gibi; kavga etmek insanın içgüdüsel yönü olabilir ama insan olmak, akletmek ve birlikte inşa edebilmektir.

Eğer siyaset hizmet etmekse; artık kimin galip geldiği değil, toplumun ne kazandığı konuşulmalıdır.

Dr. Oğuz Poyrazoğlu – Kurucu, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü – Gazete Ankara Dijital Haber Portalı
“Türkiye’nin Kalbi Ankara’nın Sesi”

Editoryal Not:

Bu yazı, siyasal tarihimizin sancılı evrelerini değerlendirirken sadece eleştirmek için değil; yapıcı bir farkındalık oluşturmak amacıyla kaleme alınmıştır.

Kurucumuz Dr. Oğuz Poyrazoğlu tarafından yazılan başyazı niteliğindeki iş bu yazı, Emekli Öğretim Üyesi Dr. Orhan Uysal hocamızın sosyal medya paylaşımlarındaki önemli gözlemlerden ilhamla; geçmişten bugüne süregelen siyasi kutuplaşmaları, hizmet odaklı siyaset anlayışı ekseninde yeniden değerlendirmektedir.

Gazete Ankara DHP olarak, kavgadan çok çözümün; ötekileştirmeden çok ortak aklın ve ortak umudun konuşulduğu bir Türkiye umudunu taşıyan herkese açık bir mecra olmaya devam edeceğiz.

Görüşlerinizi bizimle paylaşın.
Aşağıya yorum bırakabilir, katkı ve eleştirilerinizi yazabilir, siz de bu ortak düşünce zeminine ses olabilirsiniz. Çünkü demokrasi yalnızca yönetenlerin değil, hepimizin sınavıdır.

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)