Sanal Dünya Ruh Sağlığımızı Nasıl Etkiliyor?
Merhaba sevgili Gazete Ankara okurları,
Bugün sizlerle ilk kez bu köşede buluşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorum. Gazete Ankara Dijital Haber Portalı yazar ailesine katılarak bu güçlü yayın organının parçası olmak benim için büyük bir onur. Bu yazı, sizlerle çıkacağım yolculuğun ilk adımı, ilk selamı… Ve şimdiden biliyorum: Bu başlangıç çok güzel oldu, çok daha güzel olacak.
Bu ilk yazımda, hepimizin hayatına iyice yerleşen bir konuya odaklanmak istedim: Sanal dünyanın ruh sağlığımız üzerindeki etkileri. Bu köşede her hafta sizlerle birlikte düşünecek, konuşacak, tartışacak ve çözümler üreteceğiz. O yüzden şimdiden yorumlarınız, deneyimleriniz ve katkılarınız benim için çok kıymetli. Yazılarımı da sizlerden gelecek geri bildirimlerle şekillendireceğim.
Gerçek Nedir, Sanal Ne Değildir?
“Gerçek nedir?” sorusuyla başlamak, sanal dünyayı daha iyi anlamamız için güçlü bir başlangıç olabilir. Gerçek, varlığı inkâr edilemeyen, nesnel bir durumu ifade ederken; “sanal” kelimesi, “sanmak” fiilinden türetilmiştir. Yani sanal; zihinde kurulan, tahminî, varsayımsal veya hayali olanı temsil eder. Bu fark, modern dijital yaşamda gerçeklikle ilişkimizin nasıl değiştiğini anlamamıza yardım eder.
Sosyal Medya ile Yeni Bir Dönem Başladı
Sosyal medya araçlarının hayatımıza girmesiyle, internet yalnızca bir bilgi kaynağı olmaktan çıktı; artık bir sosyalleşme alanı haline geldi. İnsanlar burada kendilerini ifade ediyor, bağlantı kuruyor. Ancak bu kolaylıkların yanında ruh sağlığımız üzerinde ciddi ve göz ardı edilemeyecek etkiler de var.
Pandemi ve Dijitalleşmenin Hız Kazanması
2020 itibarıyla pandemiyle birlikte dijitalleşme büyük bir ivme kazandı. Eğitim, iş, alışveriş ve hatta sosyalleşme gibi temel faaliyetler çevrimiçine taşındı. Ancak bu geçişin bedelini özellikle duygusal ilişkiler ve aile bağları ödedi. Toplumsal olarak aileye verdiğimiz önem düşünüldüğünde, bu kopuşun etkileri bizde daha derin hissediliyor.
Çocuklar ve Ergenler Risk Altında
Ekranlar artık evlerimizdeki ana iletişim araçlarına dönüştü. Bu dijitalleşmeden en çok etkilenen gruplardan biri de çocuklar ve ergenler. Gelişimsel olarak kritik bir dönemde olan bu yaş grubunun sanal dünyanın risklerine karşı dirençleri düşük. Kontrolsüz internet kullanımı, sadece ruhsal sağlığı değil; aynı zamanda akademik başarıyı da olumsuz etkiliyor.
Sanal Kimlikler, Gerçek Çatışmalar
Sanal ortamlar, bireylerin gerçek kimliklerini gizleyerek hayal ettikleri bir kimliği yansıtmasına olanak tanıyor. Ancak bu durum zamanla gerçeklik algısında bozulmalara yol açabiliyor. Sosyal medya platformları, çoğunlukla başarıların ve güzel anıların sergilendiği vitrinlere dönüşmüş durumda. Bu da izleyicide “Ben yetersizim”, “Bir şeyleri kaçırıyorum” hissini doğurabiliyor.
Ruh Sağlığımız Üzerindeki Etkiler
Sosyal medya akışlarında uzun süre geçiren, sürekli bildirim kontrol eden ve başkalarının hayatlarıyla kendi hayatını karşılaştıran bireylerde aşağıdaki psikolojik belirtiler daha sık görülüyor:
- Düşük benlik saygısı
- Anksiyete ve depresyon belirtileri
- Dikkat dağınıklığı
- Uyku bozuklukları
- Hareketsizlik ve obezite
- Dalgınlığa bağlı kazalar
- Dürtüsel alışveriş davranışları
Sürekli Çevrimiçi Olma Hissi
Günümüzde sanki hep çevrimiçi olmak zorundaymışız gibi bir algı yerleşmiş durumda. Sosyal medya platformlarının algoritmaları, kullanıcıları daha uzun süre çevrimiçinde tutmak için bildirimler, beğeniler ve ödüllerle dikkat çekmeye çalışıyor. Bu da zamanla gerçek hayattan uzaklaşmaya, yalnızlığa ve bağımlılığa yol açabiliyor.
Çözüm: Bilinçli Dijital Davranışlar
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, sanal teknolojilerin doğru ve bilinçli kullanımı, eğitimden sağlığa birçok alanda büyük katkı sağlayabilir. Sanal gerçeklik uygulamaları, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırabilir, yenilikçi eğitim çözümleri sunabilir.
Gerçekle Sanal Arasında Denge Kurmak Zorundayız
Sanal dünya artık kaçınılmaz bir gerçeklik. Ancak bu dünyada yaşarken, gerçek olanı unutmamak hem fiziksel hem de zihinsel olarak bizi sağlıklı tutar. Asıl mesele, çevrimdışı ve çevrimiçi yaşantı arasında sağlıklı bir denge kurabilmektir. Bu denge artık bir seçenek değil, bir zorunluluk haline gelmiştir.
Sevgili okurlar,
Bu ilk yazımda sizlerle sanal dünyanın etkilerini paylaştım. Sizlerden gelecek öneri, katkı ve sorularla bu köşeyi hep birlikte şekillendireceğiz.
Siz de yazmamı istediğiniz konuları, düşüncelerinizi ya da sorularınızı benimle paylaşın:
dyminiksar@gazeteankara.com.tr
www.gazeteankara.com.tr
Yeni yazılarda görüşmek üzere!
Sevgiyle kalın, dijitalde ölçülü kalın.
Doç. Dr. Dilşad Yıldız Miniksar
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Gazete Ankara Köşe Yazarı
YORUM YAP