Yeşil Vatan Yanarken: Patlak Tekerin Ardındaki Yürek Ramazan Doğru
Bir Köylünün Sessiz Kahramanlığına Saygı Duruşu
Orman yanar… Ama yanan yalnızca ağaçlar değildir. Gölgesinde dinlendiğimiz hatıralar, çocukluğumuzun içinden geçtiği o sessiz patikalar, dallar arasında fısıldaşan rüzgâr da alevlere teslim olur. Ağaçların diliyle yükselen sessiz bir çığlıktır bu: “Yetişin!...”
Yeşil Vatan bir kez daha sınanıyor. Temmuz ayının kavurucu sıcağında, gökyüzü is kokuyor, kuşlar yönünü şaşırıyor. Yangın, sadece doğayı değil, belleğimizi de yakıyor.
Ve o gün... Köyün üst yamacından dumanı ilk görenlerden biri, Bursa Keles Başak Köyü'nden Ramazan Doğru (64) oldu. Toprakla ömür boyu kurduğu gönül bağının, ona yüklediği bir sorumluluktu bu. Gölgesinde babasının mezarının bulunduğu o ceviz ağacı için, hiçbir tereddüt göstermeden traktörüne atladı. Alevlerin tam kalbine doğru sürdü.
Traktör eskiydi. Yılların yorgunluğunu taşıyan römorkun sağ arka lastiği patladı. Jant, parçalanmış lastikle birlikte, her dönüşte yalpalıyor ama Ramazan Emmi'nin yüreği dimdikti.
“Oraya, elimdekinden başka kimsenin eli uzanmaz,” diyerek çıktı yola.
Hava 40 dereceyi geçmişti. Duman, orman yollarını örtmüş, insanlar evlerine kapanmıştı. Ama O, patlak lastiğe rağmen, traktörünün arkasına yüklediği su bidonlarıyla cephenin en önündeydi. Çünkü bu yangın, onun için yalnızca doğa felaketi değildi. Bu yangın, dedesinin diktiği fidana, annesinin çamaşır astığı ağaca, torununa anlatacağı hikâyelere kasteden bir yok oluştu.
Helikopterler havadan su boşaltırken, O, elindeki basit bir hortumla alevlerin üzerine yürüyordu. Ama yürüyen yalnızca ayakları değildi. Bu yürüyüşte; yılların emeği, toprağa duyulan sevgi, doğaya verilen söz ve kuşaktan kuşağa taşınan bir sadakat vardı.
Yanabilir miydi? Evet.
Traktörü yolda kalabilir miydi? Elbette.
Ama bir köylü için, “Elimden geleni yaptım,” diyebilmek, hayat kadar kıymetlidir.
Çünkü bilirler: Bu toprak, kendine sahip çıkanları hiç unutmaz!
Gazeteciler soruyor:
“Ramazan Amca, korkmadın mı?”
Cevap kısa ama yürekten: “Orası benim çocukluğum.”
İşte bu yüzden bu yazıyı kaleme almak bir borç oldu benim için.
Çünkü Türkiye’nin dört bir yanında, ismi bilinmeyen nice Ramazan Emmiler, hayatlarını tehlikeye atarak Yeşil Vatan’ı canları pahasına savunuyorlar.
Bazılarının yüreği, Ramazan Emmi örneğinde olduğun gibi, patlak bir lastiğe rağmen ormana su taşıyacak kadar büyük…
Belki onun adını kimse bilmeyecek. Belki o traktör yakında hurdaya ayrılacak.
Ama biz, o gün bir insanın yüreğinin alevlerden daha güçlü olabileceğine tanıklık ettik.
Çünkü vatan, yalnızca sınırlarla değil, gölgesinde soluklandığımız ağaçlarla da korunur.
Teşekkür ederiz Ramazan Emmi.
Senin römorkundaki su, sadece ağaçları değil, bizim de içimizin ateşini söndürdü.
Seninle birlikte öğrendik: Yeşil Vatan sadece bir coğrafya değilmiş. Bazen bir hatıra, bazen bir direniş, bazen de patlak bir lastiğin üzerinde inatla yürüyen iradeymiş…
Toz duman içindeki orman yolunda, jantı yere oturmuş römork...
Üzerinde eski bidonlar, paslı bir hortum, yarım kürek.
Ve önünde durup geriye bakan Ramazan Emmi.
Terle karışmış is içinde bir yüz, ama gözlerinde teslim olmayan bir Anadolu iradesi…
Gazeteci soruyor:
“İlk dumanı gördüğünüzde ne hissettiniz?”
Ramazan Emmi cevaplıyor.
“İçim yandı. O ceviz ağacı, babamla birlikte diktiğimiz ağaçtı. Daha geçen hafta torunuma gölgesinde bakraçtan yoğurt yedirmiştim…”
“Lastik patlaktı, neden durmadınız?”
“Lastiği yenisiyle değiştiririm. Ama o ceviz ağacını kaybedersem, yerine koymam elli yıl sürer. Gitmeseydim, içimde kalırdı.”
Ve bugün, biz o gölgede, Ramazan Emmi’nin alın terine, cesaretine ve sessiz kahramanlığına saygıyla eğiliyoruz. Saygı ve minnetle… İyi ki varsınız.
Prof. Dr. Ayhan ERDEM – Köşe Yazarı
aerdem@gazeteankara.com.tr
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı
[Not: Bu makalede İsmi geçen Ramazan Emmi, Bursa Keles Başak Köyü'nden Ramazan Doğru'dur ve Anadolu irfanını temsil etmesi bağlamında ismi makale içinde Ramazan Emmi olarak geçmiştir. Bütün görüntüler ve anlatımlar duygusal anlamda gerçektir ve sanal ortamda birçok yerde yayınlanmıştır. Ayrıca, Ramazan Doğru'nun takdire şayan haraketini karşılıksız bırakmayan ve kendisine yeni bir römork hediye eden, Balıkesir'in Halalca Köyünde faaliyet gösteren Volkan Römork sahipleri Mehmet Şen ve oğlu Levent Şen'e bu güzel davranışları için ayrıca teşekkür ederiz.]
YORUM YAP