YAZARLAR

  • 09 Ekim 2025, Perşembe
  • Yeni Yazı

Lezzet Hafızası: Bir Lokmayla Zihinde Açılan Kapılar

“Bazı tatlar vardır; tadı damağınızda kalmaz! zihninizde kalır.” Bir lokmanın insanda uyandırdığı şey lezzetin yanı sıra; bir anı, bir yer, bir ses ve bazen de bir yüzdür. Tıpkı çocukluğun bir sabahında anne elinden uzanan ekmeğin kokusunun hala burnumuzda tütmesi gibi.. İşte bu lezzet hafızasıdır – duyularla kodlanmış bir geçmiş, nörogastronomik bir yolculuk.

  • 26 Eylül 2025, Cuma

Metaverse’de Sofra Kurmak: Dijital Gastronominin Yeni Yüzü

“Bir sofranın etrafında toplandığımızda bağ kurar, konuşur, hatta birlikte susardık.” Şimdi düşünün: Bu bağları artık fiziksel bir masa yerine sanal bir evrende kuruyoruz. Karşınızda Avustralya’dan bir dost, yanınızda Kanada’dan bir meslektaş, karşıladığınız tabak ise hiçbir mutfakta pişmeyen ama dijital ekranda göz kamaştıran bir tasarım… İşte gastronominin yeni yüzü: Metaverse sofrası.

  • 15 Eylül 2025, Pazartesi

Gastronominin Gerçek Sahipleri Kim?

Bugün gastronomi alanında neyin doğru, neyin yanlış olduğuna dair konuşanların sayısı, gastronomi alanına gerçekten teriyle katkı sunanlardan daha fazla. Sosyal medyada bir tabak yemekle poz verenler de bir PDF okuduktan sonra kendini “gastronomi uzmanı” ilan edenler de aynı özgüvenle konuşuyor: “Şunu asla yemeyin!”, “Artık böyle pişirmek demode oldu!”, “Bu sunum çağ dışı!” Oysa bu söylemler gastronominin tarihsel ve kültürel birikimini, emeğini ve araştırmaya dayalı bilgi üretimini görmezden geliyor. Popüler kültürün hızlı tüketilen yargıları çoğu zaman akademik çalışmaların ve gerçek gastronomi deneyiminin önüne geçiyor. Geriye ise yönünü şaşırmış bir meslek disiplini, değersizleştirilen emek ve kafası karışmış genç şef adayları kalıyor.

  • 02 Eylül 2025, Salı

Coğrafya Kaderdir, Sofra Coğrafya!

“Bir sofraya oturduğunuzda aslında sadece yemek yemiyorsunuz; toprağın, suyun, rüzgarın ve tarihin izlerini de tadıyorsunuz.” İşte gastronomi ile coğrafya arasındaki büyülü ilişkiyi en iyi anlatan gerçek burada karşımıza çıkıyor.

  • 24 Ağustos 2025, Pazar

Gurbetin Tabağında Türkiye: Almanya'da Türk Gastronomisinin Yükselişi

"Yurt dışında pişen her yemeğimiz, memleketin sesi olur."Geçtiğimiz günlerde bir gastronomi girişimcisi dostumun daveti ile Almanya’nın Hannover, Hamburg gibi büyük şehirlerine ek olarak Schleswig ve Flensburg gibi şirin şehirlerine 5 günlük bir seyahat gerçekleştirdim. Kısa ama dopdolu bu seyahat, Türk mutfağının sınır ötesindeki direncine ve dönüşümüne tanıklık etmemi sağladı. Gördüğüm manzara gurbetin sofrası olmasının ötesinde Türkiye’nin gastronomik mirasının Avrupa'daki güçlü yankısıydı.

  • 08 Ağustos 2025, Cuma

Yalnız Sofralar ve McDonald’laşan Hayatlar: Modern Zamanlarda Yemeğin Yalnızlaşması

“Yalnız yenilen yemeğin tuzu eksik olur.” Kentler büyüyor ama masalar küçülüyor. Gökdelenlerin gölgesinde yükselen modern! hayat, kalabalık sofraları sessiz yalnızlıklara terk ediyor. Günümüz şehirlerinde yemek artık birlikte geçirilen bir zaman diliminden çok günün koşturmacasında geçiştirilen bireysel bir ihtiyaç haline geliyor. Hazır yemek paketlerinin hızlı teslimat süreleriyle övüldüğü bir dünyada birlikte pişirmenin, paylaşmanın ve sohbetin yerini dijital ekranlar alıyor.

  • 15 Temmuz 2025, Salı

“Türk Mutfağı Neden Bir ‘Marka’ Olamıyor?”

Her yıl gastronomi dünyasında yeni yıldızlar parlıyor. Ülkeler, mutfaklarını küresel düzeyde birer kültürel güç ve ekonomik değer olarak pazarlarken, Türk mutfağı hâlâ potansiyelinin gölgesinde yaşamaya devam ediyor. İtalya, Fransa, Japonya, hatta Peru gibi ülkeler, mutfaklarını birer “marka”ya dönüştürmeyi başarırken; biz neden hâlâ zeytinyağlıları, kebapları ve bin yıllık tarifleriyle sadece kendi kendimize övünüyoruz?

  • 19 Haziran 2025, Perşembe

Unutulmuş Tatlar, Uyanan Tarifler: Anadolu’dan Gelen Sessiz Sesler

Bir tabak yemek bazen sadece geçmişi değil, geleceği de hatırlatır. Türk mutfağında kimi lezzetler vardır ki fısıltıyla yaşar. Ne zincir restoranlarda adını duyarsınız ne de büyük şehirlerde menülerin baş köşesinde yer bulur. Ama bir köy fırınında hala pişer, bir nine hala tarifini bilir, bir düğün sofrasında hala ikram edilir. Sessizdirler; ama güçlüdürler. Çünkü her biri bir toprağın, bir halkın, bir belleğin taşıyıcısıdır.