"Hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz" diyen Erdoğan, sanatın sadece estetik bir uğraş değil, aynı zamanda bir hakikat mücadelesi olduğunu vurguladı.

2025 Yılı Ödül Sahipleri: İlim ve Sanatın Kutup Yıldızları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her biri kendi alanında ekol olmuş isimlere ödüllerini takdim ederken, bu değerlerin milli hafızadaki yerini şu sözlerle özetledi:

• Bilim: Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün; kütüphanesiyle dış dünya arasındaki bağı koparmayan, siyasetten felsefeye geniş bir perspektifle düşünce geleneğimize derinlik katan çalışmalarıyla ödüle layık görüldü.

• Resim: Ressam Yalçın Gökçebağ; yarım asrı aşan yolculuğunda Anadolu’yu resme, resmi Anadolu’ya taşıyan, renkleri şiire dönüştüren özgün üslubuyla onurlandırıldı.

• Müzik: Prof. Dr. Yalçın Tura; Türk müziğinin yaşayan çınarı olarak, hem akademik altyapısı hem de unutulmaz film müzikleriyle Türk müzik teorisine yaptığı katkılarla ödülün sahibi oldu.

• Arkeoloji: Prof. Dr. Fahri Işık; Patara başta olmak üzere Anadolu’nun binlerce yıllık tarihini gün yüzüne çıkaran, kazı biliminde ezber bozan çalışmalarıyla takdir edildi.

"Gerçeğin Deklanşörü": Ali Jadallah ve Gazze Vurgusu

Törenin en dikkat çekici anlarından biri, fotoğraf ödülünün Filistinli gazeteci ve fotoğrafçı Ali Jadallah’a verilmesi oldu. Jadallah’ın Gazze’deki zulmü belgeleyen karelerinin Uluslararası Adalet Divanı’nda kanıt olarak sunulduğunu hatırlatan Erdoğan, İsrail’in katlettiği 283 basın mensubunu rahmetle andı:

"İsrail hükümeti ne kadar susturmaya çalışırsa çalışsın, vicdanlı yürekler canları pahasına hakikati gözler önüne sermeye devam ediyor. Canını hiçe sayıp hakikatin deklanşörüne basan Ali Jadallah kardeşimizi şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum."

Ödülü Jadallah adına alan eşi Dua İsavi’nin, eşinin halen Gazze’den çıkamadığını belirtmesi üzerine Erdoğan, "İnşallah Ali’yi sana da bize de kavuşturacağız" diyerek devletin desteğini yineledi.

Kültürel Tek Tipleşme ve Yapay Zeka Tehdidi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel kültür endüstrisinin insanı edilgen hale getiren etkilerine karşı uyarılarda bulundu:

• Kültürel Dalga Kıran: "Sınırsız tüketimi teşvik eden bu cendereden ancak köklerimize tutunarak kurtulabiliriz. Kendi birikimimizden beslenen sanat, bu tek tipleşme dalgasına karşı bir dalga kıran işlevi görecektir."

• Yapay Zeka ve Belirsizlik: "Yapay zeka mahsulü şiirlerin, resimlerin ve filmlerin yüz milyonlara ulaştığı, gerçekle sanal arasındaki farkın kaybolduğu bir dönemde bizi yarın neyin beklediğini kestiremiyoruz."

• Siyasi Görüş Ayırt Etmeksizin Destek: "Bilim, sanat ve edebiyat adına taş üstüne taş koyan herkesin, hangi görüşten olursa olsun başımızın üstünde yeri vardır."

Bilgi Notu: Türk Şiiri ve Medeniyet Tasavvuru

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında yer verdiği "Milli kimliğin tapu senedi" vurgusu, Türk kültür politikalarının temel taşlarını yansıtmaktadır:

• Süreklilik: Yunus Emre’den Nazım Hikmet’e, Yahya Kemal’den Sezai Karakoç’a uzanan çizgi, Türk şiirinin milli hissiyatın taşıyıcısı olduğunu gösterir.

• Müşterek Zenginlik: Nasıl ki Mimar Sinan’sız bir Türkiye düşünülemiyorsa; Itrî, Dede Efendi ve Neşet Ertaş gibi isimler olmadan da Türk medeniyet ikliminin eksik kalacağı vurgulanmıştır.

• Yerli ve Evrensel Dengesi: Türkiye'nin vizyonu, evrensel değerlerle buluşurken yerli kalabilen, kendi milleti için hayal kurabilen bir sanat anlayışını inşa etmektir.

Haber Editörü: Hasan Mutlu
E-posta: bilgi@gazeteankara.com.tr
WhatsApp Haber Hattı: +90 531 512 62 32

Dr. Oğuz POYRAZOĞLU

Gazete Ankara Dijital Haber Portalı POLİTİKA