UNESCO Onayı: Bellek Mirasına Bir İmza Daha

UNESCO Yürütme Kurulu'nun 221. Oturumunda, Dünya Belleği Uluslararası Danışma Komitesi tarafından tavsiye edilen 74 belgesel mirastan biri olan "Karatepe-Aslantaş Yazıtları", 25 Nisan 2025 tarihinde alınan kararla Dünya Belleği Uluslararası Kütüğüne kaydedildi. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşılabilir. UNESCO'nun resmî sitesinde yayınlanan duyuruda, yazıtların dünya bellek mirası olarak tescillenmesini sağlayan tarihsel, dilbilimsel ve kültürel nitelikler ayrıntısıyla yer aldı. Haber, şu adresten de incelenebilir: unesco.org.tr.

Bu süreçte başvuru dosyasının hazırlanmasında Osmaniye İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) ve Küresel Stratejik Araştırmalar Derneği (KÜRSAD) iş birliğiyle önemli bir ortaklık yürütüldü. 2022 yılında başlayan resmi başvuru süreci, yerel arşiv belgeleri, bilimsel raporlar ve saha belgelendirmeleri eşliğinde titizlikle hazırlandı. UNESCO tarafından yapılan değerlendirmede Karatepe yazıtlarının çok dilli yapısı, yazı sistemlerinin evrimine katkısı ve Doğu Akdeniz’in kültürel kimliğini yansıtması özellikle vurgulandı. Sürecin sonunda Türkiye’nin önerisiyle kabul edilen bu başvuru, ülkemizin UNESCO Dünya Belleği Uluslararası Kütüğü’ndeki belgesel miras sayısını 12’ye çıkardı.

Tarihe Işık Tutan Yazıtlar: Azatiwatas’ın Mirası

Geç Hitit dönemine ait bu yazıtlar, Kral Azatiwatas tarafından M.Ö. 8. yüzyılda yazıldı. Hem Luvi hiyeroglifleriyle hem de Fenike alfabesiyle yazılan metinler, Anadolu'daki en uzun çift dilli yazıtlar olarak biliniyor. Bu özellikleriyle Mısır’daki Rosetta Taşı’na benzetilen yazıtlar, Hitit hiyerogliflerinin çözülmesine önemli katkı sağladı.

Kral Azatiwatas, yazıtlarda kendisini barışı, refahı ve halkın huzurunu tesis eden bir lider olarak tanımlar. Metinlerde, kadınların toplumsal yaşamda etkin rol oynadığına dair ayrıntılar da bulunur. Bu durum, dönemin sosyopolitik yapısına dair çarpıcı bilgiler sunmaktadır.

Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi: Taşların Konuştuğu Yer

Kazıları 1946'da başlayan ve 1958'de ziyarete açılan Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi, Türkiye'nin ilk açık hava müzesi olma özelliğini taşıyor. Osmaniye merkezine 30 km, Kadirli'ye 22 km uzaklıktaki müzede, ziyaretçiler anıtsal kapılar, sfenksler ve kabartmalar arasında zaman yolculuğuna çıkıyor. Yıllık ziyaretçi sayısı 10 bini aşan müze, milli park alanı içinde yer alarak hem doğa hem tarih severleri ağırlıyor.

Aslantaş Barajı: Tarihle Tabiatın Kavşağında

Ceyhan Nehri üzerinde kurulan Aslantaş Barajı, 1984'te hizmete girmiş ve bölgeyi derinden etkilemiştir. Karatepe kalesi, baraj gölü sayesinde çevresel faktörlerden yığın olarak korunmuş, mavi sularla çevrili bir tarih adasına dönüşmüştür. Ziyaretçiler için manzara kadar tarihi deneyim de eşsizdir.

Halkın Hafızası, Mirasın Teminatı

Karatepe-Aslantaş, yerel halkın belleğinde taşlarla yoğrulmuş bir onurdur. Köylüler, kazılarda aktif rol almış, eserlerin korunması için fedakârlık yapmıştır. "Aslantaş" adı bile yerli halk tarafından verilen, bu bağın somut bir göstergesidir. Yerel festivaller, okul gezileri, esnafın sahiplenmesiyle bu miras bugün de yaşatılmakta ve gelecek kuşaklara aktarılmaktadır.

Gazete Ankara DHP Kültür-Sanat Servisi olarak, bu kadim mirasın dünya bellek mirasına kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız. Karatepe-Aslantaş’ın sesi, dünyanın belleğinde yankılanmaya devam edecek.

Gazete Ankara DHP Kültür Sanat Servisi Özel Haberi