YAZARLAR

09 Kasım 2025 Pazar, 10:00

Pazar Sohbetleri No:1- Dünya, Türkiye ve Bölge: Dengeyi Kaybetmeden Yürümek Üzerine Bir Pazar Sohbeti

2025’in dönemeçlerinden geçerken, Türkiye hem dünyaya hem kendine dönüp bakıyor. Bugün, hızla değişen çağın içinde “denge” kavramını yeniden düşünme zamanı.

1. Küresel Ufukta Dönüşümün Kıvrımı

2025’in dünyası artık sadece krizlerin değil, aynı zamanda dönüşüm fırsatlarının da yılı. World Economic Forum raporlarına göre jeopolitik istikrarsızlıklar artarken, yapay zekâ, iklim değişimi, enerji güvenliği ve özellikle nadir elementler üzerindeki küresel rekabet hız kazanıyor. Bu yeni ekonomi, teknolojiden siyasete kadar her alanı yeniden tanımlıyor.
Küresel gündemin temel sorusu artık şu: “Fırtınadan korunmak mı, yoksa rüzgârı yönlendirmek mi?”
Bir Ankara sabahında kahvenin kokusuyla birlikte bu soruyu düşünmek bile aslında çağın nabzını tutmaktır. Çünkü mesele, yalnızca dünya nereye gidiyor sorusu değil — biz, bu değişim içinde nasıl bir yer arıyoruz?

2. Türkiye’nin Dümeni: Kurucu Rolün Eşiğinde

Türkiye bugün, tarihinin belki de en karmaşık ama en yaratıcı dönemlerinden birini yaşıyor. Avrupa, Asya ve Ortadoğu üçgeninde yer alan bu ülke; bu konumuyla hem riskler barındırıyor hem de yeni fırsatlar doğuruyor.
Savunma sanayiinden enerji koridorlarına, dış politikadaki özerklik arayışından dijital dönüşüm hamlelerine kadar geniş bir yelpazede Türkiye, kendi oyununu kurma gayretinde. Ancak bu süreçte asıl soru şu: Oyun kurucu olabilmek için hangi değerlere tutunacağız, hangi alışkanlıklarımızdan vazgeçeceğiz?
Bir akademisyen-yazar ve biraz da gazeteci olarak düşünüyorum; Türkiye’nin en büyük gücü, krizleri analiz ederken aynı zamanda çözüm üretme kabiliyetinde gizli. Bazen tartışmaların, bazen de sessizliklerin içinden doğan o derin düşünme refleksinde.

3. Bölgesel Manzara: Koridorlar, Komşular ve Kimlikler

Bölge haritası hızla değişiyor. Orta Doğu’da çatışmaların yerini yavaş yavaş yeniden tanımlanan ittifaklar alıyor. Türkiye’nin Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Irak ve Suriye hattındaki ilişkileri; yalnızca siyaset değil, lojistik, enerji ve kültürel diplomasi üzerinden de yeni biçimler kazanıyor.
Bir zamanlar sınırlar çizgiydi; şimdi koridorlar ve ağlar.
Bu değişim, Ankara’nın diplomatik hafızasını yeniden çağırıyor: Müzakere eden mi olacağız, yönlendiren mi? Bölgesel gerçekleri izleyen mi, yoksa biçimlendiren mi?

4. Ankara’dan Bakmak: Yerelin Küreselle Teması

Bu kentte yaşayan bir akademisyen-yazar ve biraz da gazeteci olarak, her Pazar sabahı bir gözüm Kızılay’a, bir gözüm Cenevre’ye, bir kulağım da Karabağ’a takılır. Çünkü Ankara, sadece başkent değil; aynı zamanda düşüncenin, bürokrasinin ve umudun kesiştiği bir merkezdir.
“Ankara’da yaşıyorsan ve pazar sabahı gazeteni eline aldıysan, veya Gazete Ankara Dijital Haber Portalı’nda köşe yazısı ya da haber okumak için telefon, dizüstü bilgisayar veya diğer dijital araçlarından birini tercih etmişsen — bugünkü gündemde senin için ne farklı?”
Belki fark; olanı öğrenmekle yetinmeyip, olanın nedenini anlamaya çalışmaktır. Çünkü bilgiye erişim artık kolay; zor olan, bilgiyi anlamla birleştirebilmek.

5. Düşünmek Yetmez, Harekete Geçmek Zamanı

Köşe yazısı bir monolog değil, bir davettir.
Bugün, bir fincan kahve eşliğinde kendine yalnızca sormakla yetinme; cevap aramaya başla:

  • Dünya nereye gidiyor, sen bu yolculukta nerede duruyorsun?
  • Türkiye’nin geleceğinde rol almak istiyor musun, yoksa sadece izliyor musun?
  • Bölgedeki dönüşümler seni ilgilendirmiyor mu sanıyorsun, yoksa aslında tam ortasında mısın?

Unutma; düşünen toplumlar sadece haber okuyanlar değil, okuduklarından yeni anlamlar çıkaranlardır.
Bu pazar, kendinle ve çağınla küçük bir sohbet et. Çünkü belki de en büyük değişim, önce düşüncede başlar.:



Dr. Oğuz Poyrazoğlu

Gazi Üniv. Öğr. Üyesi – Köşe Yazarı
E-posta:
opoyrazoglu@gazeteankara.com.tr
WhatsApp Haber Hattı: +90 531 512 62 32
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı – Kurucu ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)