Türkiye Elektrikli Otoda Cazibe Merkez Oluyor
Gümrük tarifeleri nedeniyle Çinli firmalara ABD kapısı kapanırken Türkiye üzerinden Avrupa fırsatı doğmaya başladı. Çinli firmalar Türkiye’ye yatırım yaparak hem taşıma masrafını yarı yarıya azaltmayı hem de yeni pazarlara Türkiye üzerinden girmeyi hesaplıyor.
Türkiye’nin elektrikli otomotivde attığı adımlar Çinli şirketlerin yatırıma gelmesiyle başka bir boyut kazandı. Elektrikli otomotiv altyapısını güçlendiren Türkiye’nin bu avantajına gümrük tarifeleri, Avrupa’ya yakınlık gibi konular da eklendi. Bu nedenle Türkiye, elektrikli otomobilde Asya ülkelerinin cazibe merkezi oldu. Çin, küresel elektrikli araç ve batarya pazarının yüzde 60’ından fazlasını kontrol ediyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve güncel pazar raporlarına göre, Çin, batarya üretiminde yüzde 70’in üzerinde, kritik minerallerin işlenmesinde ise yüzde 85’e varan bir kontrol gücüne sahip. Bu durum, küresel otomotiv endüstrisini ve Türkiye pazarını doğrudan etkiliyor. Türkiye otomotiv pazarında Çin menşeli markaların varlığı belirgin şekilde artıyor.
Karar gazetesinde yer alan haberde Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine dayanan analizler, Türkiye’deki elektrikli araç satışlarında artış olduğunu gösteriyor. Bu eğilim, pazardaki rekabeti yeniden tanımlarken, Türkiye için yeni yatırım fırsatlarını da beraberinde getiriyor. Çinli otomotiv devi BYD’nin Manisa’da yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırımla kuracağı elektrikli araç üretim tesisi bu alandaki en önemli adımlardan biri. Yıllık 150 bin araç kapasiteli tesisin 2026 sonunda faaliyete geçmesi ve yaklaşık 5 bin kişiye doğrudan istihdam sağlaması hedefleniyor. Son dönemlerde Chery firmasının da Türkiye’de benzer bir yatırım yapma niyetinde olduğu iddia ediliyor. Uzmanlar, Chery’nin yatırım yapması halinde Türkiye’nin elektrikli taşıtlarda Avrupa’ya dönük ihracat avantajları nedeniyle stratejik merkez olacağını belirtiyor. Bu yatırımlar, teknoloji transferi ve ihracat potansiyeli sunarken, yerli sanayinin adaptasyon süreçlerini de gündeme getiriyor.
YENİ OYUNCULAR GELİYOR
Son dönemde Çin markalarının Türkiye’ye ilgisinde belirgin bir artış gözlenirken, bu durum pazara giren firma sayısına da yansıdı. Türkiye otomotiv pazarında Skywell, MG, Chery, Leapmotor, Seres, Maxus, Hongqi, DFSK, BYD ve NETA ile 10 Çin menşeli marka bulunuyor. Bu listeye yakın zamanda SWM ve Jaecoo markalarının da eklenmesiyle Çin menşeli marka sayısının 12’ye yükselmesi bekleniyor. DFSK ve Chery içten yanmalı motora sahip otomobilleri Türkiye pazarında satışa sunarken, MG hem elektrikli hem içten yanmalı, diğer markalar da elektrikli modelleriyle boy gösteriyor. Lüks segment otomobil satan Voyah ise ODMD’de listelenmiyor. Ayrıca DFSK ve Maxus markaları hafif ticari araç satışı da yapıyor. Çin otomotiv firmalarının otomobil ve hafif ticari araçlarda Türkiye’deki toplam satışları yılın ilk 4 ayında 38 bin 395’e, otomotiv pazarından aldıkları pay da yüzde 8,13’e ulaştı. Çin markaları arasında DFSK ve Maxus’un ticari araç satışı da bulunuyor. Bu iki markanın hafif ticari satışları hariç tutularak sadece otomobil özelinde bakıldığında Çin markalarının satış sayısı 38 bin 19’a, pazar payı ise yüzde 10,13’e yükseldi.
ABD ÇİN İLİŞKİLERİNDE YENİ GELİŞME
Gümrük tarifelerinde yaşanan gerilimlerin bir süre daha devam etmesi bekleniyor. Çin ve ABD tarafından her gün yeni bir haber akışı alarak güne başladıklarını belirten ekonomistler, son haberlerin de net bir yumuşama sinyali vermediğini dile getiriyor. ABD Başkanı Donald Trump, Çin’e uygulanan yüzde 145’lik gümrük vergileri nedeniyle fabrikaların kapanmaya başladığını söyledi. Trump, “Çin’deki durumla ilgili bazı raporları gördüm, bunun Çin’in başına gelmesini istemem. Devlet Başkanı Şi’yi çok severim. Bu duyduklarıma üzüldüm” demişti. Trump, Çin ile bir anlaşma yapma şansının “çok yüksek” olduğunu da vurgulamıştı. Dün de Çin’in devlet medyasında, ABD’nin gümrük vergilerini görüşmek üzere çeşitli yollarla Çin’le temasa geçtiğini söylerken, Çin’in Trump yönetimiyle ticaret görüşmeleri yapmasının “zararsız” olacağını belirtildi.
Analistler bu paylaşımın, Pekin yönetiminin tutumunda bir yumuşamaya işaret ettiğini belirtti. Çin’de özel sektör girişimlerini ve yatırımlarını, daha fazla yasal güvence, piyasaya erişim, finansman olanaklarıyla teşvik etmeyi hedefleyen yeni bir yasa da kabul edildi. Öte yandan Trump’ın ilk 100 gününde piyasalardan 6,5 trilyon doların buharlaştığı da haberler arasında yer aldı. Uzmanlar her gün farklı haber akışıyla yön bulmanın zorlaştığı küresel ekonomide Çin gibi büyük yatırımcıların yönünü Türkiye gibi yatırım yapılabilir ülkelere çevirmesinin olağan olduğunu dile getirdi.