YAZARLAR

07 Kasım 2025 Cuma, 00:00

Evreni Isıtan Sesler: 8 Milyar İnsanın Konuşmalarının Görünmeyen Enerjisi

Her kelime, evrenin sessizliğine bırakılmış küçük bir sıcaklık izidir.

Bir an durup düşünelim!  Dünyada şu anda, aynı anda sekiz milyara yakın insan konuşuyor. Bir çocuk “anne” diyor, bir siyasetçi kürsüde sesleniyor, bir öğretmen ders anlatıyor, bir müezzin minareden ezan okuyor… Bu seslerin her biri, görünmeyen ama hissedilen bir enerji dalgası olarak evrene yayılıyor.  Peki bu devasa ses okyanusunun enerjisi nereye gidiyor? Sözlerimiz, evrenin neresine karışıyor?


Konuşmak: Kimyasal Enerjinin Mekanik Enerjiye Dönüşümüdür

Konuşma yalnızca bir biyolojik refleks değil; aynı zamanda bir enerji dönüşümü mucizesidir. Vücudumuzdaki besinlerde depolanan kimyasal enerji, kaslarımızın hareketiyle mekanik enerjiye, yani sese dönüşür.  Her kelimemiz, havadaki molekülleri titreştirir; o titreşim bir enerji taşır. Bu enerji yayılır, çarpışır, soğurulur ve sonunda ısıya dönüşür. Kısacası, konuştuğumuz her an, havayı az da olsa ısıtırız. Dünyanın üzerindeki o ölçülemez sıcaklık artışında hepimizin sesi vardır.

Enerji Asla Boşa Gitmez

Konuşmalarımız boşa mı gidiyor?” diye düşünenlere fizik bilimi açık bir cevap verir: Hayır! Enerji asla yok olmaz. Termodinamiğin birinci yasası der ki: “Enerji vardan yok olmaz, yoktan da var edilemez; yalnızca biçim değiştirir.

Sözlerimiz duvarlara, eşyaya, havaya çarpar; yankı olur, yutulur, ısıya dönüşür. Her kelime, evrenin entropisine, yani düzensizliğine küçük bir katkıdır. Her konuşma, evrenin enerjisel tarihinde bir iz bırakır.

Entropi: Düzenin Sessizce Dağılması

Fizikte entropi, enerjinin işe yaramaz hale gelmesinin ölçüsüdür. Ses dalgaları çevreye yayılırken biçimlerini kaybeder, zayıflar ve sonunda sessizliğe karışır. Ama bu sessizlik bir yok oluş değil, dönüşümdür.

Bir bakıma, her konuşma entropinin lehine atılmış küçük bir adımdır. Biz düzenli bir düşünceyi sesle dışa vururuz; evren ise o düzeni sessizliğe dönüştürür. İnsan konuşur, evren susar ama biraz daha ısınır.

Sesin Gücü Watt Değil, Anlam Cinsindendir

Teorik olarak ses enerjisi geri kazanılabilir, ama pratikte neredeyse imkânsızdır. Çünkü ses çevreye çok düşük yoğunlukta ve dağınık biçimde yayılır. Termodinamiğin ikinci yasası bize şunu söyler:  Enerji korunur ama kullanılabilirliği azalır.

Bugün en gelişmiş sensörler bile bir konuşmadan elde edilen enerjinin yalnızca mikroskobik bir kısmını elektrik enerjisine çevirebilir. Yani 8 milyar insan aynı anda bağırsak bile, oluşan enerji bir şehri aydınlatmaya yetmez.  Ama belki de bu iyi bir şeydir. Çünkü sesin gücü watt ile değil, ifade ettiği anlamla ölçülür.

Evrenin Isıl Yazgısı ve İnsan Sesi

Fizikçiler, evrenin bir gün “ısıl ölüm” denen dengeye ulaşacağını söyler. O noktada enerji eşit biçimde dağılır, hiçbir sıcaklık farkı kalmaz ve iş yapılamaz hale gelir. Ama o son noktada bile, insanın sesinden arta kalan sıcaklık, evrenin toplam enerjisinde bir iz olarak kalacaktır. Belki o gün evren sessiz olacak… Ama o sessizlik, bir zamanlar sekiz milyar insanın konuşmalarının ısıl anısıyla dolu olacak.

Sözün Kozmik Yankısı

Her söz, hem bir enerji dönüşümü hem de bir anlam aktarımıdır. Ses, yalnızca mekanik bir dalga değil, insan bilincinin maddeye dokunuşudur. Konuşarak yalnızca fikirleri değil, enerjiyi de evrene yayarız.  Belki de bu yüzden “söz” kutsaldır; çünkü hem oluşturur hem de  dönüştürür. Konuşmalarımız, evrenin yankısında kaybolmaz - onlar, kozmik bir hafızaya kazınarak işlenmiş sıcaklık izleridir.

Sonuç

Her konuşma, kimyasal enerjinin sese; sesin de ısıya dönüşümüdür. Bu enerji yok olmaz, ama geri kazanılamayacak kadar evrende dağılır. Yine de, her kelimemiz evrenin enerjisel hikâyesine küçük ama kalıcı bir katkı sağlar.

Konuştuğumuz her kelimeyle evren biraz daha ısınır! Öyleyse, konuşmalarımız aramızdaki soğukluğu ısıtacak kadar anlamlı olsun. Çünkü evrenin geleceğini belirleyen şey, yalnızca yıldızların hareketi değil, insan seslerinin duygu yüklü sıcaklığıdır. Ey dost! Önümüz kış, üşürsen canımı yakabilirsin!...

Saygılarımla,

Prof. Dr. Ayhan ERDEM – Köşe Yazarı
aerdem@gazeteankara.com.tr
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gazete Ankara Dijital Haber Portalı

 

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)