HABERLER

G[A]
05 Kasım 2025 09:30 | Son Güncelleme: 09 Kasım 2025 02:06

Terörsüz Türkiye’ye Doğru: Cumhur İttifakı’ndan Birlik, Güven ve Kardeşlik Mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Önce terörsüz Türkiye, sonra terörsüz bölge menziline inşallah varacağız” sözleriyle ivme kazanan süreç, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin “Türk milleti Allah’ın izniyle Terörsüz Türkiye’ye ulaşacaktır” ifadesiyle bütünleşti. TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un “parlamenter denge” rolüyle birlikte yürüyen bu süreç, Türkiye’nin güvenlik, istikrar ve toplumsal barış vizyonunda yeni bir sayfa açıyor.

Birlikten Doğan Güven

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, ülkenin 86 milyon vatandaşını kapsayan yeni bir kardeşlik anlayışına vurgu yaptı:
“İktidar ve ittifak olarak en büyük yatırımı milletimizin kardeşliğine yapıyoruz, Türkiye'nin güvenliğine yapıyoruz. Önce terörsüz Türkiye, sonra terörsüz bölge menziline inşallah varacağız.”

Bu sözler, yalnızca güvenlik politikalarının değil, Türkiye’nin toplumsal geleceğinin de yönünü gösteriyor. Erdoğan’ın mesajı, askeri başarının ötesinde, dayanışmayı, birlik duygusunu ve ortak kader bilincini merkeze alıyor.

Bahçeli’den Net Mesaj: “Terörsüz Türkiye Devlet Politikasıdır”

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, bu vizyonu devletin kalıcı politikası haline getiren kararlı bir tutum sergiledi.
Bahçeli, “Türk milleti, şimdi de Terörsüz Türkiye’ye Allah’ın izniyle ulaşacaktır” diyerek hem Cumhur İttifakı’nın kararlılığını hem de toplumsal desteği vurguladı.

MHP Genel Merkezi tarafından kamuoyuna sunulan “Terörsüz Türkiye Yol Haritası”, bu mücadelenin sadece güvenlik değil; hukuk, ekonomi, eğitim ve toplumsal bilinç yönleriyle de yürütülmesi gerektiğini ifade ediyor.

MHP’nin paylaştığı ve kamuoyuna duyurulan “Terörsüz Türkiye Yol Haritası” şu yedi ilkeye dayanıyor:

1.    Ulusal Güvenlikte Bütünlük İlkesi: Terörle mücadelede güvenlik birimleri, istihbarat ve diplomasi alanlarının eşgüdüm içinde çalışması sağlanacaktır.

2.    Yerli İstihbarat Kapasitesinin Güçlendirilmesi: MİT ve Emniyet İstihbarat Başkanlığı koordinasyonunda saha hâkimiyeti artırılacaktır.

3.    Toplumsal Bütünleşme ve Kardeşlik: Bölgesel ve sosyolojik farklılıklar bir tehdit değil, milli zenginlik olarak ele alınacaktır.

4.    Ekonomik ve Sosyal Destek Mekanizmaları: Terörden etkilenen bölgelerde üretim, istihdam ve eğitim programlarıyla yeni kalkınma alanları oluşturulacaktır.

5.    Adalet ve Hukuk Devleti Vurgusu: Güvenlik operasyonları hukuk sınırları içinde, insan haklarına saygılı biçimde yürütülecektir.

6.    Uluslararası İş Birliği: Terörün finansmanı, sınır ötesi hareketliliği ve propaganda ağlarına karşı dost ülkelerle ortak platformlar kurulacaktır.

7.    Eğitim ve Bilinçlendirme: Terörle mücadele yalnız askeri değil, toplumsal bilinç ve milli eğitim politikalarıyla desteklenecektir.

8.    Eğitim ve bilinçlendirme yoluyla toplumsal direnç

Bahçeli’nin bu çerçevesi, güvenlik politikalarının insana odaklı ve sürdürülebilir bir yaklaşıma dönüştüğünü ortaya koyuyor.

Kurtulmuş’un Rolü: “Meclis Milletin Sesi, Sürecin Teminatıdır”

TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, aynı zamanda Meclis Komisyonu’nun başkanı olarak sürece demokratik bir derinlik kazandırıyor.
Kurtulmuş, “Bu sürecin başından bu yana Anayasa'nın ilk dört maddesiyle ilgili hiçbir tartışma gündeme gelmemiştir. Komisyon, örgütün silah bırakma ve kendini tasfiye sürecini millet adına izlemektedir” sözleriyle hem sürecin sınırlarını hem de meşruiyetini net biçimde ortaya koydu.

Yasama organının bu yapıcı yaklaşımı, yürütmenin kararlılığıyla birleştiğinde Türkiye, güvenliğini sadece silahla değil; adalet, hukuk ve toplumsal uzlaşıyla da pekiştiren bir devlet modeli ortaya koyuyor.

Cumhur İttifakı’nın Ortak Duruşu

Cumhur İttifakı’nın iki kurucu lideri Erdoğan ve Bahçeli’nin açıklamaları, Türkiye’nin geleceğe dönük güvenlik vizyonunun iki kanadını temsil ediyor.
Erdoğan’ın “86 milyonun her bir ferdini birinci sınıf hizmetlerle buluşturmanın gayretindeyiz” vurgusu ile Bahçeli’nin “Milli birlik ve kardeşlik bu topraklarda kalıcı olacaktır” mesajı, sadece bir siyasi iş birliğini değil, bir milli mutabakat fikrini ortaya koyuyor.

TBMM Başkanı Kurtulmuş’un moderatörlüğü ise bu denklemin üçüncü ayağını tamamlıyor: yürütme, yasama ve siyasi irade aynı hedefte birleşiyor.

Yeni Güvenlik Doktrini: Terörsüz Türkiye, Huzurlu Bölge

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “terörsüz bölge menzili” vurgusu, sürecin yalnızca Türkiye sınırlarıyla sınırlı kalmadığını gösteriyor.
Bu yaklaşım, Türkiye’nin bölgesel güvenlik mimarisinde öncü rol üstlenmeye hazırlandığının da göstergesi.
Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik’in açıklaması da bu yönelimi doğruluyor:
“Terör unsurlarının Türkiye’den çekilmesi ve silah bırakmaya dair adımlar, ana hedefe uygun ilerlemelerdir.”

Okuyucuya Not: Güvenliğin Yeni Dili

Bugün gelinen noktada “Terörsüz Türkiye” kavramı, yalnızca bir güvenlik sloganı değil; bir yaşam felsefesi, bir gelecek vizyonu hâline geliyor.
Bu vizyonun merkezinde, korkular yerine umutların; çatışma yerine kardeşliğin; dayatma yerine adaletin hâkim olduğu bir Türkiye var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi liderliği, Devlet Bahçeli’nin ideolojik kararlılığı ve Numan Kurtulmuş’un demokratik yönetişimi, bu üçlüyü Türkiye’nin yeni güvenlik paradigmasının sembolü haline getiriyor.


E-posta: opoyrazoglu@gazeteankara.com.tr
WhatsApp Haber Hattı: +90 531 512 62 32

Dr. Oğuz POYRAZOĞLU

Dr. Oğuz POYRAZOĞLU

Gazete Ankara Dijital Haber Portalı TÜRKİYE

YORUM YAP

Yorumu Gönder

YORUMLAR (0)